Bi gün sana rastladım. Oyuncakçı dükkanında gezinirken. Biraz çekingen davrandım. Çünkü tanımıyordum seni. Baktım baktım. Önce bi yabancı sonra tanıdık bi yüz oluverdin.. Zamanla tanıdım seni.. Ve sevdim.. Çocukken çeşit çeşit oyuncaklarım oldu. Hiçbirini sahiplenmedim gelip geçici olarak baktım herbirine.. Bi arkadaşım ya da bi yabancı bize geldiğinde paylaştım doğal olarak, kıskanmadım bez bebeğimi bir başkasında görünce, onu hırpalasa da ona benim gösterdiğim itinada davranmasa da umursamadım, bebeğimin elimden gitmesini bile hoş karşıladım kimi zaman.. paylaşmak iyi bi davranıştı ne de olsa …Şimdi sana karşı öyle bi his ki seni ben gördüm, ben ilgilendim, seninle oynadık, ben sevdim, benim o duygusu.. kıskançlıkta neymiş anca kendine güvenmeyen insanların takıntısı derdim.. öyle olmuyormuş, gördüm. Çocukken evde gizli köşelerim olurdu..Saklardım neyim varsa ne de olsa kimsecikler bilmiyordu.. Büyüdüm lakin depreşti bu huyum öyle ki seni saklamak istiyorum. Herkeslerden. Ortalıktayken birinin sana dikkatlice bakmasını, yakınlaşmasını, ilgilenmesini, dokunmasını istemiyorum. Hayatımda ki bütün sahiplenme duygusunu sanırım ben, sende kullanıyorum. Ne delice bi duyguymuş fazlasıyla rahatsız edici.. Uzaktayken bilemem neler olur neler biter, buna müdahale edemem.. yanındayken de hep bi diken üstündelik.. bunu biraz geç farkettim.. senin dışarda benim cinsiyetimden biriyle girdiğin diyalogta ve birtakım davranışlarda, içinde bulunduğum durumu çok sonradan anladım.. İnsan yeri gelince öyle birine dönüşüyormuş ki en yakın arkadaşından bile kıskanıyormuş..şaşırdım haliyle kendime… belki geçer zamanla ya da azalır etkisi.. lakin uzun bi süre, kestiremiyorum ama devam edicek gibi…
Seda TURAL
Düşlerimde yaşattığım kadın, seni ömrümün sonuna kadar saklayamayı ne kadar çok istediğimi azıcık da olsa hissettiğini hissettim. Sana olan bu hayasızca ve hunharca olan kıskançlık duygusu nasıl törpülediğimi görmen çok hoşuma gitti. Beni anlıyor olman, benimle birlikte aynı duyguları yaşıyor olmanın bende yarattığı mutluluğu nasıl tarif edebileceğimi bilmiyorum. Bu konu hakkında tek bildiğim şey, seni kendimden bile kıskanıyorum. Sen benim oyuncakçı dükkanlarında bulunmayan şahane güzelliklere sahip olan bebeğim, kuyumcularda bulunmayan mücevherim, pazarlarda bulunmayan Hint kumaşımsın. Seni kalbimde taşımak, içimde tutmak istiyorum kimsecikler görmesin diye.. Seni çok seviyorum birtanem. 🥰
Mert İsmail AKYÜZ
9 Eylül 2022 Antares Avm Buluşması
Antares Avm de buluşmak için sözleştik. Ben oraya vardım. Aradım Mert içerde park yeri bulmaya çalışıyormuş. Dediği yere geçtim. Bi baktım arabada, bindim. Napıyorsun, nasıl gidiyor kısa bi sohbet derken arabayı park etti. Ve avmye girdik. Biraz dolaştık içinde. Decathlon'a girdik. Ben bisikletlere baktım. Seçtim arasından bir tane içerde sürdüm biraz. Derken boks eldivenlerinin olduğu tarafa geçtik onları denedim. O sırada Mert bana nasıl yapmam gerektiğini gösteriyordu.. Şöyle vur bak şuraya gibi. Kısa süreliğine hocam oldu ben de öğrenci.. Biraz denedim vurdum gösterdiği şekilde .. Sonra bi sarıldık. Nedenini hatırlamıyorum. Ve çıktık o yerden. Starbucks'a geçtik. Sıra beklerken güzel güzel konuştuk. (Konu neydi hiç hatırlamıyorum). Oturduk sonrasında..Bana yaptığı işten bahsetti. Genel olarak hayatının nasıl gittiğinden. Böyle böyle konu konuyu açtı. Sohbet ettik. Ve birlikte neler yapabiliriz diye düşünürken bi kağıt çıkardı. Bana verdi ve yazmamı istedi. Oraya ilk Eymir Gölü yazdım.. Aklıma geldikçe ekleme yapacaktım. Akşam geç olmasın diyerekten kalktık. Eve bıraktı beni. Ve böyle bi gün daha bitti. Fazlasıyla arkadaş gibiydik. Yine herhangi olumsuz bi durum sezmedim. Güzel bi gündü. Birbirimizi daha yakından tanımaya devam ediyorduk.
25 Eylül 2022 Neşet Ertaş'ı Anma Programı
O gün akşam Neşet Ertaş 'ı Anma etkinliğine bir arkadaşım ve kuzeni ile gidecektim. Mertle telefonda konuştuk. Onu da çağırdım. Biz öncesinde birlikte Gençlik Parkına gittik.. fakat bulamadık etkinliğin yapılacağı yeri.. dolandık biraz. Derken bulduk, alana doğru yaklaştık. Bi baktım Mert kapıda bekliyor. Bizden önce gelmiş. Orada ayaküstü arkadaşımın kuzeniyle tanıştı. Arkadaşımı zaten biliyor. Sonra içeri girdik. Kalabalıktı bi hayli. Oturacak sahneye yakın bir yer bulmaya çalıştık. Ve nihayetinde bulduk. Ben Mertle yan yana oturuyordum. Etkinlik devam ederken biz dinledik.. Emel Taşçıoğlu geldi. Bi hayli keyifli geçiyordu.. Sonra Kıraç çıktı sahneye. Biz onun şarkılarına alkışlarla kah oturarak kah ayakta eşlik ettik tempo tuttuk arkadaşımla..Video çektim. Arkadaşım, ben Mert birlikte fotoğraf çekindik. Sonlara doğru oturduğumuz yerin arka kısmına çıktık. Artık en yukarıdaydık..Mertle karşılıklı oynadım. Bi ara dans ettiğimizi hatırlıyorum..
Kapalı alan, içeri bi hayli havasız tabii ve sıcağında etkisiyle yoruldum.. ben Mert in dizine yattım. O benim saçlarımla oynadı.
Ve etkinlik bitti. Alandan çıkarken.. kalabalık tabii. Ben Mertle başka bir çıkış var mı gibisinden bi sağa bi sola baktık. Biraz dolandık. O an hissettiğim evet ya biz bi takım olabiliriz tarzı bi histi. Çünkü herkeslerden ayrılıp böyle bi arayış içine girmiştik. Hoşuma gitti bu durum. Ardından başka çıkış kapısı olmadığını görüp herkesin çıktığı yerden bizde çıktık. Arkadaşım ve kuzeni dışarda bekliyordu. Saat bi hayli geç olmuştu. O gün Mert arabayla beni eve bıraktı. Unutulmaz bi gün daha yaşamıştım. (birlikte gittiğimiz ilk konser etkinliğiydi)