HAYATIMI ADADIM

Yılın ikinci buluşması / 14 Ocak 2023 /

Sabahın beşinde beni ara, uyandır.
Aradım cevapsız. Geri döndü derken bir konuşmuşuz nerdeyse bir buçuk saat. Biraz uykulu gibiyim, konuda konuya atlıyorum. Mertte ayak uyduruyor duruma. Bugün ne yapacağız? Eskişehir'e mi gitsek ya da Bartın, bir deniz havası alırız. Sinemaya gidelim Mahsun abinin yeni filmi çıkmış onu seyrederiz.(Abi diyor çünkü tanıyormuş kendisini )
O zaman 8 de hazır ol.. yeşil mercimekli bulgur pilavı ve tatlı yapmıştım. Mutfağa girmeye alışıyorum sayesinde, toparlanıp
çıktım hemen.
Bi baktım bekliyor havada soğuk bi hayli.. Hemen bin bin, kapıları kapat, dondum.
Bi sarılmaca iki öpmece ..
İstikamet Mavi Göl.
Bugün için doluyuz. Konuşacak bazı konular var geçmişe dair. Şu sıralar bazı konulara takığım. Dile getiriyorum birkaç gündür.
O zaman dinleyelim bakalım. Ne ne imiş..Başladı anlatmaya uzun uzun, gereken her şeyi söylüyor, ne eksik ne fazla. Kafam da soru işareti kalsın istemiyor belli. Onu anlıyorum. Lakin yüz yüzeyken daha net. Uzaktayken ve mesajlaşırken hep bi yanlış anlaşılma durumu .
Birazda gelecekten.. Kızın olsa şöyle şöyle yapsa ne tepki verirsin. Oğlun olsa şöyle dese ne yaparsın.. Örnek bol tabi. Dallandırıp budaklandırıp soruyorum. Cevaplarsa beklediğim gibi. Aynı fikirdeyim onunla. Bu durum hoşuma gitmiyor değil. İlerde iyi bir baba olacağını ön görüyorum.

Sen benim en kıymetlimsin, En güzel vazgeçilmezimsin...
Seda & Mert

Ve varıyoruz. Kışın ortası ve sabahın erken saatleri, kimse yok haliyle.
Girdik arabayla dolanıyoruz içerde. Mert önceden oralarda bi keşif yapmış. En güzel manzaralı yeri bulmuş bile çoktan. Şaşırtıyor beni.
Derken çekti arabayı içerde mi yoksa dışarda mı oturalım. Bank var ama buz tutmuş üzeri. En iyisi ayakta, arabanın üzerine koyalım getirdiklerimizi. Yiyelim bakalım bi şeyler. Tabii o sırada mekanın sahibi köpekler de bize eşlik etmek istiyor. Birazda onlara verelim yediklerimizden. Ve bi hayli doyduk. Arabaya geçtik. İçinde oturduk bi sürede.. Hadi biraz yürüyelim. İndik gölün kıyı kısmına. Yan tarafta da ördekler var. Biraz onları izleyelim. Bi şeyler atalım bakalım geliyorlar mı ..Onun ördeklerle oynamasını izlerken nasıl eğleniyorum ama. Gülüyorum onun
hareketlerine, tavırlarına. Nasıl da benim mizah anlayışıma hitap ediyor..
Orda bulunan masaya oturalım. Gelmişken fotoğraf çekinmemek olmaz. Biraz göl.. biraz ben.. biraz o ve tabiiki birlikte çekiniyoruz.
Burdan çıkıp benzinliğe gidicez. (işi var Mert 'in). Çıktık yola elimizde içeceklerimiz, arabada çalan şarkılar benim flaşımdan.. keyifli bi gün bugün. Onunla birlikte yolda olmak güzel. İşini halletti. Napıyoruz? Bu sefer ikili kombo yapalım. O zaman Altınpark'a gitmeli. (Buranın Mert için bi anlamı var. Çocukken babasıyla birlikte bu parka gelirlermiş ) Ve girdik. Burası biraz kalabalık. Çocuklu aileler var. Yürüyelim. Go kart var burda binelim. Tabii nakit taşımıyoruz yanımızda . Bende korkuyorum biraz.(O sırada Mert ise beni ikna etmeye çalışıyor. Bak küçük çocuklar bile biniyor) O yüzden binmedik. Bi dahaki gelişimizde artık.
Birazda bankta oturduk. Ve geçelim arabaya. Arka fonda piyano . Konuştuğumuz konu, kaybetme korkusu. Ya bir gün gidersen, gitmen gerekirse ..Bırakmam ki seni. Ve ayrılık, ölüm gibi daha birçok insana ait gerçekler. Konuşuldu.. konuştukça derinleşti.. derinleştikçe.. neler çıktı ortaya neler, kalbime değdi aktı gözümden yaş oldu ..sildi tabii istemiyor üzülmemi.. genciz ya biz daha yolumuz var.. ne de güzel ikna ediyor beni.
Hayatımda, ben ağlarken karşıma geçip aynı anda da güldürebilen tek insan. Onu bu şekliyle gördükçe herşeyin üstesinden gelebilirim gibi hissediyorum. En kötü duyguların bile. Kaybetme korkusu buna dahil. Onun yanında hiçbir duygumu saklamadan olduğum gibi, yeri geldiğinde sulu gözyaşlarım yeri geldiğinde kahkalarım bazen gelen sinirlenmelerim hepsini ama hepsini filtrelemeden ortaya koyabiliyorum ya ne büyük bi rahatlık.
Umarım aynı hissi bende ona karşı yaşatabiliyorumdur.

Biraz Enerji !
Ve biraz daha enerji 😂

Ve hava karardı. Burdan çıkalım. İş çıkışı trafik var haliyle. Avmye de uğrayalım öyle geçelim eve. Birazda avm turu.
Ve geldik benim mahalleme. Bir saatim var . Burda konuşmaya devam. Konu konuyu açtı. Onunla herşeyi konuşabilmek o kadar anlamlı ki benim için. Her seferinde iyi bir arkadaş olduğumuzu da hissediyorum. Kendini iyi ifade edebilen ve beni anlayan bi arkadaşım var.. ne kıymetli.
Derken geldi çattı veda vakti. Bırakmak istemiyorum. Gitmese keşke..ve gitti.
Ama gün bitmedi. Eve geçtikten sonrada biz konuşmaya devam ettik gün değişti saatler ilerledi, biz gecenin bi vakti yaşadıklarımızın kritiğini yapmaktayız. Benim uyuma vaktim geldi geçti bile. Telefonda son bi bay bay..
Gözümü onun sesiyle açtığım günüm yine onun sesiyle bitti.

Varlığın, Varlığım Sevgilim !

Bi gün gözümü açtığımda belki sen olmayacaksın sevgilim .. uzaklarda çok uzaklarda olacaksın. Ama daima benimle olduğunu hatırlayacağım. Bi kelebek gibi.. sol omzumdan beni seyrettiğini ve benimle her yere gelebildiğini.
Seni ziyarete gelirken hiçbir şey getirmeyeceğim.. sen gel yeter dedin öyle istedin..Peki.
Bu satırları yazarken gözlerim doldu bile. Kaybetme korkusu aldı yine beni..Senden ayrı kalma düşüncesi..
Gerçekleri kabul etmek benim için bi hayli zaman alıcak gibi. Belkide hiç bitmeyecek bu hisler, kronik hale gelicek ya da hafifleyecek belki zamanla..Bilmiyorum.
Yapabildiğim tek şey, anda kalıp birlikte geçirdiğimiz her dakikayı zihnimin en derin yerlerine kaydetmek. O gün geldiğinde hatırlamak istiyorum. Herbir şeyi iyi ya da kötü. Umarım başarabilirim. O yüzden yazıyorum. Unutmamak için. Şu hayatta, unutacağım son insan sen ol istiyorum .
Varlığın için teşekkür ederim.
Böyle bir site kurup, yazmama vesile olduğun için de.
Seni seviyorum sevgilim.
İyi ki sen.

Ömrümün Sonuna Kadar Seninim !

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top