HAYATIMI ADADIM

Devam / Haziran 2023 /

Evet uzun bir süredir yoktum, hayattaydım. Fakat burayı biraz ihmal ettim. Aslında her şey istediğim gibi giderken bir yerde zincir koptu ve o kadar çok şey yaşandı ki bunları yazmak bir yana zihnimde toparlaması bile zordu. Şimdi bu güne kadar yaşadıklarımı belirli olaylar çerçevesinde yazmayı düşünüyorum.. Yazdıklarım dışında da buluşmalar ve olaylar elbette ki oldu. Bunlar sadece belirli temalar altında aklımda yer edinenler.
O zaman başlayalım.


10 Haziran
Gezmek için biraz dışarı çıkmıştık. Neşet Ertaş Kültür Merkezinin önüne  geldik. Amacımız oradaki etkinliğe katılmak değildi. Fakat baktık insanlar birer birer içeri giriyor. Biz de burada ne varmış diye merak edip içeri girmeye karar verdik. Ardından girişte bize bir a4 kağıdı ve balon verdiler. Biz salona geçtik. Girer girmez anladık ki bu bir okul gösterisi ve öğrencilerin aileleri buraya gelmiş. Biz de meraktan nedir ne değildir bakalım belki beğeniriz ve bize de eğlence olur diye düşünerek arka koltuklardan bir yer bulup oturduk. Etkinliğin ilerleyen saatlerinde kağıda bir şey yazacaktık büyük ihtimalle, yanımızda kalem yoktu Mert onun için bi arabaya indi geri geldi derken bir şekilde oyun başladı.. Anaokulu öğrencilerinin yıl sonu gösterisiymiş. Aslında her şey güzel gidiyordu. Fakat tarih oyunu sahnesinde yapılan bir olay vardı ki Mert'i aşırı rahatsız etti. O an orada durup bunu söyleme gereksinimi hissetti. Fakat salon çok kalabalıktı. Oradaki çocuklar tamamı ile yabancılardı ve devamını izlemek için bir nedenimiz yoktu. Bu yaşanan olaydan sonra salondan dışarı çıktık.  Mert okulun yetkili kişisi ile konuşurken ben de salonun dışında bekliyordum. En son neyden rahatsız olduğunu anlatmış onlar da kendilerince bir şeyler sormuşlar.. Siz kimin velisisiniz vs. Mert de onun için bir isim söyleyip durumu kurtarmaya çalışmış. Toplum içinde yaşanılan bir olayın rahatsız eden kısmını o an için dile getirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. (Çünkü insanlar oraya bir bakıma eğlenmeye gelmişlerdi.) Mert ise tam aksine bunu dile getirerek altını çizmenin faydalı olduğunu ve o an orada sahnede yapılan saygısızlığın aileler tarafından bilinmesi gerektiğini ve çocuklarını nereye gönderdiklerini görmeleri gerektiğini söyledi. Sonrasında okulun google yorumlarında bu yaşanılanı dile getirdikten bir süre sonra sevgilimin yorumu kaldırılmıştı. İlk defa böyle bir gösteriye katıldık. Değişiklik olsun demiştik, çok uzun süre kalamadık. Gönül isterdi ki bizi de eğlendiren bir tarafı olsun. Belki bize hitap edecek bir etkinlik olmalıydı..

14 Haziran
Bugün evdeydim arkadaşımla telefonda konuşuyordum. Daha sonrasında Mert aradı ve bana geleceğini söyledi. Arkadaşın müsaitse ona gidelim diyordu. Ben de sordum o da buluşabileceğimizi dile getirdi.. Ardından Mert'le beraber arkadaşımın bulunduğu yere doğru yola çıktık. Normalde evlerimizin arası çok uzak. Fakat sevgilim arkadaşımla tanışmak istiyordu. Çünkü ismini birçok kez benden duymuştu.. Hava yağmurluydu, oraya vardık bekliyoruz. Arkadaşım da evden hızlıca bir şeyler yapmış yeriz diye düşünerek yanında getirmiş. Hemen arabaya bindik nereye gidelim diye düşünürken istikamet Harikalar Diyarı. Girmeden önce bir markete uğrayıp tatlı ve içecek aldık. Ardından giriş kapısı bulmaya çalışıyoruz. Ama bayağı bir dolandık. En sonunda bir yere girdik, oturduk. Yemeğimizi yedik ki arkadaşımın getirdiği ve annesinin yapmış olduğu tavuklu pirinç pilavı çok güzeldi. Mert işten geldiği için acıkmıştı. Büyük bir iştahla yiyordu. Yanında lahmacun da getirmişti ki onu da arkadaşım kendisi yapmış.. yine bayıla bayıla yedik. Orda çok fazla durmadan alacaklarımızı alıp çöplerimizi attıktan sonra toparlandık, buradan çıktık. Fakat bir daha buraya ne zaman geliriz diye düşünerek, düzgünce gezmiş olmak için başka bir giriş kapısından girdik. Ardından içeride bi süre yürüdük, fotoğraf çekindik. Bu parka ait sembolik Gulliver heykelinin önünden geçtik elimizde süt mısırlarımızla. Güzel bir gün oluyordu çok spontane gelişmişti herbir şey. Arkadaşım kendi arkadaşı ile konuşurken telefonda.. Biz de Mert ile beraber onun gerisinde yürüyorduk. O sırada sevgilim bana arkadaşım hakkında düşüncelerini aktardı, iyi biri olduğunu söylüyordu..Havada artık kararmıştı. Önce arkadaşımı evine bıraktık. Biz de eve dönüş yolundayız. Açtık oyun havasını o sırada Mert'in arabasının ön tarafında ve iç kısmında bulunan renkli ışıklar resmen içeriyi bir pavyon havasına bürümüştü. Ama biz eğleniyor muyuz eğleniyoruz. Keyfimiz yerinde. O yol boyunca yöresel oyun havaları eşliğinde eve gelmiş bulunduk.  Böylelikle gün bitti..

15 Haziran
Sabah saatleri hiç aklımda yokken Mert beni aradı ve kuzeninin nikahına davetli olduğunu söyledi. Beni de yanında götürmek istiyordu. Açıkçası ben de bu konuda istekliydim. Çünkü onunla dışarıda yan yana olmaktan, ünlüymüş gibi birlikte görüntülenmekten keyif alıyorum. Kısa bir zaman dilimi vardı. Bu sırada hazırlandım. Mert beni aldı önce bir AVM'ye gittik. Çünkü Mert iş yerinden geliyordu ve üzeri uygun değildi. Bi arayışa girdik, ne alsak diye düşünürken..Aslında benim giymiş olduğum elbisenin modelinde bir şeyler arıyoruz. Tabii girdiğimiz mağazalarda bunu bu şekilde aktardığımızda olumsuz cevaplar aldık. Artık iş başa düşmüştü. Kendimiz mağaza içerisinde bulmaya karar verdik. En son iki tane gömlek arasında kaldım ben ve birini seçtim. (Ben yakıştırdım fakat daha sonrasında Mert'in annesi seçtiğim gömleği beğenmeyecekti ve geri değiştirmeyi  teklif edecekti..) olaylar bir tarafta bu şekilde oladursun nikah saatine daha vardı. Biz bu kıyafet işini hallettik Oradan çıktık markete gittik hava çok sıcak dondurma aldık, eriyor hızlı yememiz lazım. Nikaha az bir zaman kala eve geçtik. Evde hazırlıklar devam ediyor. Ben gelin odasındayım. Mertte amcasının olduğu kısımda  oturuyor.. zamanı geldi. Evden çıktık nikah salonuna geçtik. Çok kalabalıktı. İnsanlar akrabaları ile beraber gelmişlerdi ve zamanı gelen herkes bir sürü halinde aynı tarafa yöneliyordu. Daha sonra çıkarken de fotoğraflamalar yapılıyordu. Bir kaos hakimdi. Bu devir daim şeklinde devam eden düzene biz de ayak uydurduk. Salona geçtik. Ben masasının tam karşısında oturuyordum. Güzel bi açıdaydım. Video çekmeye yeltendim. Ama baktım ki sol tarafımda Mert video'yu iki telefonun kamerasıyla da çekiyor.. Ben de bu işi ona bıraktım. İki tarafın Evet demesi ile salondan çıkışımız, ardından tebrik selamlaşmaları ve sarılmalar..
Ve oradan ayrıldık. AVM'ye gidelim hava bi hayli sıcak. İçerde markete girmiştik. Fakat burda yaşanan küçük ve tatsız bir olay, bir şey alacağız ama ne alacağımızı bilmiyorum. Ben Mert'in peşinde dolanıyorum.. bir olay oldu ve ben o an için dışarı çıkmak istedim. Sevgilim ise reyonlar arasında geziniyordu. Ben hiçbir şey söylemeden marketin dışına çıktım ki çıktıktan bir süre sonra Mert durumu fark etti. Dışarı çıkıp bana baktı ve ben orada bekliyordum. O benim bu tavrıma sinirlenmiş oradan uzaklaşırken dışarı çıkıp arabaya binene kadar ona yetiştim. Beni eve bırakacak, o sırada hiç konuşmuyoruz. Bi süredir keşfettiğimiz yol kenarındaki köşemizde  durduk. Ve konuşmaya başladık. Şöyle ki yaptığım şeyin doğru olmadığını, yer zaman mekan fark etmeksizin nerde olursak olalım kendisi ile iletişimimi kesmemem gerektiğini, ne olursa olsun bi şey yapacağım zaman haber vermem gerektiğini söyledi. Benim de şöyle bir huyum vardır ki, bir yerde durmak istemediğimde, o an ne yaşandıysa uzaklaşıyorum. Bu hal çok uzun zamandır törpülediğim bir durum olsa da bazen yeniden nüksediyor. O günde öyle anlardan birini yaşamış olacağım ki bana söylemiş olduğu bir cümle, bir kelime beni o an için rahatsız etti. Benimde içerde işim yoktu. Dolayısıyla hiçbir şey söylemeden dışarı çıkma gibi bir aksiyonda bulundum. Daha sonra sebebini konuştuk. Olayları, ne oldu ne bitti.. Çünkü bugün kalabalık bi ortama girmiştik burdaki insanları vs vs. biz nasıldık, nasıl görünüyorduk sohbetine daldık ve tatlı bi şekilde bitirdik.

30 Haziran- 1 Temmuz
Bugünü yazıp yazmamak konusunda tereddütte kalsam da yazmayı seçeceğim. Sonuçta iyisiyle kötüsüyle yaşananlar bana ve bize ait. Öncelikle çok ayrıntıya girmeyeceğim. Bugün bunları yazarken bile aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen halen olayın etkisindeki duyguların içinde hissediyorum kendimi. Geriye dönüp baktığımda verdiğim tepkilerin tamamının duygu ağırlıklı olduğunu ve bugün olsa yine aynı tepkileri verirdimi görüyorum. Şimdi olayın içine çok girmeden olabildiğince anlatmaya çalışacağım. Umarım becerebilirim.
Başlayalım o halde.. O gün akşam Mert ailesi ile birlikte düğüne gidecekti. Gitmeden önce beni görüntülü olarak aramış üzerindekileri bana göstermiş ve gayet mutlu görünüyordu. Her şey çok normaldi.. akşam oldu ben evdeyim TV karşısında sevdiğim bir diziyi izliyorum. Telefonuma gelen bir mesaj üzerine bir anda bende devreler koptu. 'Aşkım dansözde oynadım' tek cümlelik bir mesaj. Beni alt üst etmeye yetti. Elim titremeye başladı. (Çok nadir yaşadığım durumlardan biri.) Ne yazacağımı nasıl tepki vereceğimi şaşırdım. Birkaç mesaj attım, ne yazdığımın farkındayım ne de düşündüğümün. Telefonla arıyorum. ilk bi açtı verdiğim tepkiyi görünce kapattı. Ardından tekrar aramalarımda da hep meşgule attı. Bu böyle devam etti. Ben nasıl yapabilirsin.. gibi bir sürü şey yazıyorum sayıyorum, saydırıyorum ama asla karşı tarafın onurunu kırıcak veya küfür edecek kadar da düşmüyorum. Ama içimde neler neler dönüyor. Aradan bi zaman geçedursun, düğün devam ederken babaannesi hastaneye kaldırılacaktı.. O da hastaneye geçmek durumundaydı ve o sırada tabii çok fazla olay dışarıda dönerken, ben de evde kendi kendimi yiyorum. Yazıyorum cevap vermiyor, görüyor kısa cevaplar veriyor, beni tatmin etmiyor ve gecenin belirli bir saatine kadar devam etti. Ta ki eve dönüp annesini ve kız kardeşlerini bırakacaktı.. Eve dönüş yolunda bir olay yaşanıyor ve o gün sabahına kadar olan zamanı karakolda geçirdi. Ben de gözüme uyku girmeden olup biteni düşünüyorum. Ertesi gün de bir temmuz. (Benim için her ayın biri, yeni bir başlangıç yeni bir dönüm noktası gibi kendimce birtakım  anlam yüklemişimdir.) Sabahında, Derinlerde şarkısının eşliğinde kendimi bir film karakteri gibi hissederken, sanki her aşkın da bir sonu vardır ama böyle olmamalıydı diye kendi kendime belki de dertlenirken artık bitti noktasına gelmiştim zihnimde. Çünkü olay benimle ilgili değildi. Kendi yazmış olduğu mesajda, Ben orada olsam da zaten bunu yapacağından bahsediyordu. Böyle bir şeyi kabul etmem imkansızdı. Karakoldaki işi bittikten sonra yanıma geleceğini söyledi. Ben de gelme dedim. O da sen gel diyordu. Ardından ben hazırlandım. O sabaha kadar uyumamıştı ve onun dinleneceğini düşünerek rahatsız etmek istemedim ve uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla buluşma ayarladım. Biz buluştuk sohbet muhabbet, yemek yiyoruz derken o uyanmış. Beni aradı neredesin, ne yapıyorsun, ne zaman geleceksin bize.. aradaki mesafe (Benim o an bulunduğum konum ile onun evi arası) biraz uzak.. ben çıktım yola o sürede de konuşmaya devam ediyoruz.. benim zihnimde kopmuş bir kere devreler geri nasıl bağlanacak hiçbir fikrim yok. Neyse bir şekilde bir araya geldik. Beni Altın Park'a götürdü. (Ondan öncesinde kendisinin doğmuş olduğu evi göstererek, yakınlarındaki bi dükkandan tatlımızı alıp öyle geçtik.) Sandalyelerimizi attık ve şimdi dinliyorum. Konuşma sırası onda bana olanı biteni kendi penceresinden anlattı. Yer yer onun dediklerini onaylasam da yine de içimdeki sesi susturamıyordum. Ta ki tekrar tekrar neyi neden yaptığını, olayların nasıl geliştiğini bana neredeyse dakikası dakikasına anlattığı için, ben o süre sonunda kendimi durulmuş olarak buldum. Duygularım artık ağzını açmaz oldu . Ve geriye sadece pürüzsüz bir sakinlik kalmıştı. Neler olmuştu dünden beri.. hayatımda hiç bu kadar bir başkasıyla ilgili olarak aynı anda duygu karmaşası yaşamamıştım. Olumsuz duygular ağırlıkta olmak üzere birçok şeyi tattım. Ve biz o gün orada konuştuklarımız sonrasında el ele çıkıyorduk dışarı..yaşanan onca şey hepsi birer birer siniye çekiliyordu, sonunda hiç olmamış gibi devam ediyordu hayat.. Belki sindiriyoruz yaşananları belki de sindirmeyi tercih ediyoruz bilinçli bir seçim ile. Her ne oluyorsa olsun, biz sonunda ve yine birlikteyiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top