O gün gece sabaha kadar telefonda konuştuk. En son 6'ya geliyordu ki artık gözlerim daha fazla dayanamadı ve uyudum. Bi zaman sonra beni aradı ve geleceğini söyleyince hemen yataktan kalktım hazırlandım fişek hızıyla .. Ve geldi, bayağı rahat giyinmiş. Eşofman ve tişört. Yazı da getirmiş yanında. Bu halini pek bi beğendim. Cool görünüyordu. Biraz gittikten sonra, yol kenarında arabadan aşağı indik, büsbüyük bir sarılmaca. Sanki yıllardır görmüyor ve 3 4 saat önce de telefonda konuşmamışız gibi. Ona sarılmak çok farklı bi duygu, birden fazla anlamı var benim için.
Bunlardan biride büyük bir rahatlama. Artık o yanımda ve herhangi bir şey olursa bana da olur.. Diğer türlü aklım hep onda. Acaba şu an ne yapıyor.
Ne ile meşgul. Keyfi yerinde mi. Bir yeri ağrıyor mu.. Ve daha birçok soru ona dair. Son zamanlarda ortaya çıktı bu durum. Eskiden yoktu. Alışıyorum yavaş yavaş onunla ilgili ortaya çıkan duygulara..

Derken bugün napalım .Önce mezarlık ziyareti.. ölünce nereye gömülmek istersin muhabbeti.
Ve çıktık ordan.. Kartaltepe Kent Ormanına gidelim. Sürekli gördüğüm bir yerdi dışardan. İçine ilk defa girdim. Öncelikle yüksek olan yere çıktık yani en tepeye..Ardından dışarı çıkıp, tripotu kurup video çektik. Bir kanalımız olsa ve yayınlıyor olsaydık; bence izleyen bir daha izlerdi.. özellikle Mert'in yaptıkları bayağı komikti. Her ne kadar o an için bizi dışardan izleyenler için anlamsız ve saçma gözükmüş olsa da.. Ben o kısacık sürede çok eğlendim.
Sonra arabaya bindik. Ve oranın güvenliği gelip.. araba içinde oturmanın yasak olduğunu söyledi. Halbuki böyle bi uyarı levhası hiçbir yerde yok. Ve zaten kalabalık değil. Çevremizde kimse de yok. Böyle bir durumla karşılaşınca Mert sinirlendi ve ordan çıktık. Yiyecek bir şeyler almaya gittik. Ardından gizli noktalarımızdan birinde durup biraz müzik biraz sohbet. Mert hiç uyumamış. Bense çok az. Hal böyle olunca tek istediğim şey uyumak..O an için biraz zor çünkü arabanın içi bunun için çokta rahat değil .Neyse bi şekilde kendimize gelince, Mert'in meşhur pizzacısı var oraya gidelim.. Gittik bir de ne görelim kapalı. Geri dönelim ama ondan önce Tony 'e bakalım dışarda mı.. Kapının önünde masum masum yatıyor. Mert' i görünce ayaklandı hemen. Mutlu oldu belli . Bir pati ver nasıl da anlıyor ve yapıyor hemen. Çok küçükken almışlar. Mert onunla olan fotoğraflarını atmıştı bana. Şimdi görüyorum ki yıllar geçmiş çok çabuk büyümüş ve kocaman bir köpüş olmuş. Bende yanlarına gidip onlara katıldım. Biraz daha oynadıktan sonra Tony ile vedalaşıp ordan ayrıldık.

Trafikte insanların yaptığı hareketleri(sigarayı içip yola atmak gibi) gördükçe benim aklımdan geçeni Mert sesli bir şekilde dile getirdi..her böyle yapışında şaşıyorum. Nasıl da aynı düşünüyoruz.. Farkımız şu ben insanlara, yapabilir istediğini sonuçta benim elimden ne gelir kalkıp ben mi öğreticem kuralları veya ceza vericem diyip sessiz kalmayı tercih ederken ; Mertse olanı görüp yorumlayıp biraz da sövüyor..

Keçiören`in şelalesine çıkıp dürümlerimizi yedik. O sırada havada ki teleferiklerle ilgili bir şeyler konuştuk. Ben sordum o cevapladı. Bana tane tane anlatmasını ve benimle olan iletişiminde kestirip atmamasını seviyorum. Ne soruyorsam herbirini cevaplar. Konu her ne olursa olsun. Bazen konuşmak istemedikleri olur.. Onu da söyler dile getirir. Bu şekilde benimle açık açık iletim kurması, ilişkimizde bir sorun olduğunda çözüme varmayı kolaylaştırıyor.

Ardından karşıdaki Ftz Avm'ye gidip sinema katına çıktık. Aklımızda olan film İllegal Hayatlar, o an gösterimdeydi ve bir sonraki seans yaklaşık bir buçuk saat sonra olunca bizde girmekten vazgeçtik.

Akşam karanlığı çöktü eve yakın olsun diye benim mahalleme gidelim..Arabanın içinde bayağı bir süre oturduk. Şöyle bir şey hayal ettim.. birlikte aynı evde yaşıyoruz. Yarın pazar birlikteyiz dilediğimiz kadar. Ve sonraki günlerde..

Sevgilim o günlerin uzak olmadığını görüyorum.
O zamana kadar birlikte geçirdiğimiz zamanı en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum..
Uzak olduğum her vakitte de yanımda olduğunu hissettirdiğin için sana müteşekkirim .
Şimdilik Hoşçakal.
Seni seven Balın..

Seda TURAL

O gün sabaha kadar uyutmadın beni, tam 6.00'da kapattık telefonu... 6.20'de babam gelip uyandırdı beni kalk hastaneye götüreceğiz babaanneni diye... 20dakika gözlerim dinlendi ve hiç uyuyamadım neredeyse... Sonra çıktık gittik hastaneye, hallettik işlerimizi saat 8.30 falan bütün işlerimiz bitmiş eve dönmüştük. Bir duş aldım ve sana müsait olup olmadığını sordum. Saat 10 civarında senin yanındaydım. O kadar yorgundum ki pantolon giyecek halim kalmamıştı çektim eşurtmanları geldim yanına sevdiceğim... Cool falan değildim uykusuz ve bithap haldeydim 😅

Biraz uzaklaştık evinden, e malum mahallende sarılamıyorum rahat rahat... Uzaklaşınca arabada sarılması zor oluyor diye iniverdik aşağı sımsıkı sarıldım sana hiç sarılmamışçasına... Sana sarılınca evime geldiğimi hissediyorum. Sensizlik yaramıyor bana sevgilim, seninle bir bütün olup kendimi bulabiliyorum. Sen yokken bir hiçim...

Önce gittik kardeşimi ziyarete, sonra nereye gömüleceksin muhabbeti geçti aramızda... Dediğine göre onu köye götürürlermiş, dedim ben de bu saatten sonra Deliceliyim beni de götürsünler seni götürdükleri yere... Ben gelir yatarım senin yanına bırakmam seni asla ve asla o kara toprağa, yalnız başına...

Çıktık gittik kartal tepe kent ormanına, gittik ama girişte verdiğim 10₺ halen aklımda unutmadım. Bir daha oraya gitmeyeceğim. Ulan sevgilimize rahat rahat sarılamayacak mıyız ? Bakın anlatayım olayı sizlere, mesire alanına gittik hava buz gibi kimse yok ortalıkta... Sadece Seda'm ve ben 😅 Çıktık resimler çekindik videolar çekindik beraber... Çok güzel anılar kaydettik. Sonra yorulduk toparlandık bindik arabada oturuyoruz mesirenin üniformalı köpecikleri bizi uyarıya geldiler, neymiş efendim arabada oturmak yasakmış, çardaklarda oturmamız gerekirmiş. Her neyse işte sevgilim yanımda olduğu için atarlanamadım dayak yerim diye çektim gittim foruma... Napayım kemik atmadan hırlayan iti dövsen bela s*ksen zina derler...

Forumdan yiyecek bişeyler aldık, çikolata falan derken gittik bizim herkesin gördüğü ama kimsenin bilmediği o gizemli ve eşsiz mekanımıza😅

Baktık arabada durduğumuz yerde uykumuz geliyor (hanımefendi 4-5 saat uyudu halen uykusunu alamamış ben hiç uyumadım) neyse dedik bari değişiklik olsun pizza yemeye gidek. Saat öğlen 12.30 civarında falan.. Çıktık gittik benim meşhur pizzacıya, bide ne görelim, pizzacımız kapalı 😅 Döndük oradan benim köpüşüm toniyi biraz sevdik beni görür görmez ayaklanır o zaten... Sonra çıktık geldik kendi topraklarımıza...

Önce meşhur hataycımızın yanına gidip iki tane en dandiğinden dürümlerimizi aldık. Arabada önceki buluşmamızdan kalan meyvesuyumuz ve temiz yıkanmış bardaklarımız da var... Çıktık keçiören şelalesinin tepesine, oturduk bir çardağa ve doyurduk göbüşlerimizi... Cam bardakta meyvesuyu içmesi çok iyi ya, dışarda elinde cam bardakla dolanınca kendimi ip üstünde yürüyen ama hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi davranan bir cambaz gibi hissediyorum. Bardak kırılacak diye bir korku, bardağın verdiği asillik... 😅

Sevdiceğim yanımdayken bir başka mutlu oluyorum şu dünyada yaw...

Sonra torladık, toparladık yediklerimizi, attık çöpe. İniverdik şelalenin hemen karşısında bulunan FTZ Avm'ye... Sinemaya gitmek istiyorduk, bizim mahsun abi yeni film çıkartmış illegal hayatlar, zaten son 1 haftadır falan sürekli dilimizdeydi film. Sinema bileti almak için gittiğimizde gösterim başlamıştı, bir sonraki seans doksan dakika sonraydı. Baktık beklenecek gibi değil, aldım sevdiceğimi çıktık gittik onun mahallesine... Araba evimiz olmuş zaten oturduk onunla beraber bir süre... (2 saat falan arabada oturduk koltuklar ağlıyordu kalkın bi dolaşın falan diye.)

Sonra beraber hayaller kurmaya başladık sevdiceğim ile birlikte, güzel günler hayal ediyorduk. Gelecekte yapacaklarımızdan ve birbirimize olan sevgimizden bahsettik. Çok güzel bir gün daha geçirmiştim. Senin yanındayken kendim olabiliyorum Seda, senin yanındayken bir başkası olmama gerek kalmıyor. Bu yüzden sana aşığım sanırım... Bu yüzden seni bu kadar çok seviyorum galiba... Kendim olabildiğim için seninim, senin olduğum için kendimi bulabildim.

İyi ki hayatımdasın bebeğim, iyi ki benimsin.
Seni çok seviyorum...

Mert İsmail AKYÜZ