HAYATIMI ADADIM

Sen Bende Eksiksin / 5 Mart 2023 /

Normalde bugün için buluşma gibi bir planımız yoktu. (Mert'in akrabaları gelicekti ve kuzeniyle bilgisayarda oyun oynayacaktı.) Duruma göre konuşuruz demiştik. Şimdi saat 1 olmuştu ve ben evden çıktım. Arabaya bindiğimde benim müziklerimin olduğu flash takılıydı ve sevdiğim şarkı çalıyordu. (Sevgilimin yaptığı, benim için anlamlı olan bu tarz ayrıntılara dikkat etmesi hoşuma gidiyor.) Bu arada iki gün üst üste buluşmak her zaman yaptığımız bir aktivite değil. Tabii her ne kadar kısa sürede, bu şekilde buluşmalarımız olsa da ben her şekilde özlem duyuyorum. Yani sanki bir önceki bir araya gelişimizin üzerinden uzun zaman geçmiş gibi hissediyorum. Zaman onunla ve onsuz gerçekten çok farklı akıyor. Bu duruma artık aşinayım. Şimdi öncelikle kız kardeşini evden alıp kursa bırakacağız. Zaman daha var. O ana kadar dünle ilgili biraz konuştuk. Nasıl hissettiğini ve neler düşündüğünü sordum. O da aklındakileri aktardı bana, duygularıyla birlikte ..bu hallerini seviyorum, bana karşı filtresiz olması rahatlıkla kendini ifade edebilmesi.. Şimdi Duruyu evden aldık. Yolda dünden kalan benim çok şekerli bulduğum lokumlardan atıştırdık ve görev tamam. Bugün hava bulanık. Ne yapsak acaba.. Her yer kalabalıktır şimdi. Antares' e gidelim. Bi taraftan da ne yapsak diye düşünmeye devam ediyoruz. Park yeri bulma sorunu.. biraz dolandık. Tam kapının girişine yakın bir yere çekti arabayı.. Ama vazgeçtik. En iyisi bizim mekanımıza gidelim. Orda oturalım.. Gidene kadar arabanın içinde yatağı ve onun altına koyduğumuz malzemeyi şişirme görevini aldım. Yatak büyük olduğu için onu o an için kuramadım. Ve yağmur yağıyor.. Biz içerde biraz oturduk benim bi ara uykum geldi.. gözlerimi kapattım. O sırada da sevgilim benim ona getirdiğim kağıtları okuyordu. (Genelde düşüncelerimi bir kağıda yazar ve sonrasında da çöpe atarım.. Bazende durur. Evde daha var, bunlar çıkarken çok göz gezdiremeden aralarından aldıklarımdı.)
Ve saat 5'e gelirken kızçeyi kurstan almak için geri döndük.. Dönüş yolunda Mert'in annesi aradı ve beni eve davet etti. Bende arabanın içini bi düzenledim eski haline çevirdim. Yağmur yağmaya devam ediyordu. Arabalar temkinli bir şekilde yolda gidedursun..biz kursun önündeyiz ve kızçeyi aldık eve geçiyoruz. Bir yokuş var öyle böyle değil, Ankarada nerde olduğumuzu hatırlatan cinsten. Herhangi bir kazaya mahal vermeden eve vardık. Şimdi biraz yemek biraz sohbet.. Sonra Mert'in odasına geçtik. Bi ara annesi geldi. Sevgilimle ilgili soracağım sorular vardı ama o an için hatırlayamadım.. bizde geçmişten, olanlardan olacaklardan vs konuşup biraz zaman geçirdik.
Akşam oldu ve ben eve dönsem iyi olur.
Biraz hızlı hareket edince gözlüğümü unutmuşum.(Sürekli takmıyorum. Bazen dışarı çıktığımda uzaktaki yazıları görmek için lazım oluyor.) Sonrasında arabada Mert bana kendi gözlüğünü verdi..Bi süre böyle idare edeceğim.

Ve bir gün daha bitti. Bugün biraz geç bir araya geldik . Buna rağmen yine birçok şey yaşadık.
En son ondan ayrılırken.. İçimde öyle bir his vardı ki, sanki olması gerekeni yapmadığımdı. Benim sevgilimle kalmam gerektiği ve kendi evime dönmenin ondan uzaklaşmanın yanlış olduğuydu.
İşte öyle bir bağlanma hali benimki. Tabii sonrasında aynı düşüncelere sahip olduğumuzu öğrendim.
Bu durum bana şu bilgileri hatırlattı.
Fransızcada 'özledim' denmezmiş.
Bunun yerine 'ben de eksiksin' denirmiş. Yani insan birine ihtiyacı olduğunda eksikliğini hisseder ve seni özlüyorum dediğinde senin eksikliğini hissediyorum demek ister.
O zaman sevgilim, sen bende hiç eksik olma.

ertesi günün sabahı..
'Sabah uyandığımda sen yanımdaydın sandım, tam sarıldım elim boşa düştü uyandım ' M.

(Son anda asansörde birkaç fotoğraf çektim ama hepsi bulanık aralarından en iyisini paylaşıyorum.)




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top