HAYATIMI ADADIM

Bugünlerde Böyle / 18-19 Mart 2023 /


18 Mart 2023 Cumartesi
Bugün birlikte evde vakit getireceğiz. Geçenki gitmelerimizde evde elektrik ve su yoktu. Bununla ilgili konuştuk acaba geldi mi yoksa yine mi olmayacak.
Markete ve fırına uğrayalım. İçeceklerimizi, ekmek ve poğaçalarımızı aldık. Sabahın erken saatleri birçok yer kapalı. Yollarda kimsecikler yok.
Güneşin doğuşuyla birlikte doğanın sessiz ve sakin melodisi ile karşılanırken, biz de bahçeden içeri giriyorduk. Elimizde poşetler..Ben daha çok taşıyan tarafım. Çokta mühim değil aslında. Birkaç metrelik uzaklık neticede. Girdik içeri, Mert soba işiyle uğraşırken ben de getirdiklerimizi yerleştirdim. Tabii büyük bir merakla önce mutfaktaki musluğu çevirdim. Gelen suyu görünce o kadar sevindim ki  hemen düğmeye bastım ve elektrikler yok. Burada bir yanlışlık vardı. Şalter kapalı olabilirdi. Mert onları açtı ama halen yoktu. Meğersem depodan gelen su belirli bir süre orada durmuş. Evet elektrikler gelmiş ama geri gitmiş. Biraz daha zaman geçince her ikiside yoktu su da elektrikte..
(İnsan herhangi bir şeyin kıymetini en iyi yokluğunda anlıyor. Bizim elimizde olan ve olmasını çok normal karşıladıklarımız var.. bi gün öyle bi duruma geliyoruz ki şartlar bizi kötü hissettiriyor. Sanki o maddenin yokluğu bizi hasta edip yok edecek gibi düşünüyoruz.. içinde bulunduğumuz durumun farkındaydım.
Ama yanımda Mert vardı ve zaten kısa süreliğine gelmiştik.. Aslında onunla her şartta ve koşulda bulunmak istiyorum.
Bu bilinçli bir tercih değildi belki ama benim onun hakkında fikir sahibi olmama yardımcı oldu. Koşulları nasıl değerlendirip çözüm üretiyor veya görmezden mi geliyor bu vesileyle deneyimlemiş oldum.)
Mert kahvaltı için evden birkaç yumurta getirmiş. Soba yanmadı.Ben bir bakayım. Kova iyi hazırlanmış. Ama yakmak için kağıt gibi kolay tutuşan bir maddeye ihtiyaç var. Peçeteleri tutuşturup içine attık ve artık yanıyor.
O yumurtalarımızı pişiredursun. Ben de evden getirdiğim birkaç bir şeyi tabaklara bölüştürürken artık kahvaltımız hazır. Güzel de görünüyor. Çekelim bunun fotoğrafını.
Şimdi karnımız doydu. Sen geç içeri otur, ben hallederim tabakları tezgahın üzerine koyayım, biraz da yere dökülen bir şeyler var mı süpüreyim.. şimdi yanına gelebilirim ve kısa bir film açtım. Dün instagram'dan üç beş video atmıştım. Onlardan birisi de birazdan  izleyeceğimiz Nefesini Tut kısa filmiydi. Yan yanayız, telefon benim elimde ve video bitti . Madem yan yanayız bol bol sarılalım. Saygı dizisinden bir bölüm izleyebiliriz. İzlerken yanına cips koyalım, çikolata, kola , meyve suyu.. kestane koymuşmuydum sobaya ha bak yanıyor altı aman unutmayalım. Dizimizi izleyebiliriz. Bi ara dizideki karakterlerden, Savaş'ın Helen' e söylemiş olduğu bir cümle ki.. beni duygulandırmaya yetti gözlerimden yaşlar süzülürken Mert yine ne olduğunu anlamadı. Buna da mı ağlıyorsun diyerekten gözyaşlarımı sildi ve bizde o karakterler gibi birbirimize sarıldık.. Biraz zaman geçtikten sonra canım, hoplayıp zıplayıp dans etmek istedi. Bir şarkı önerdi Mert.. hemen telefondan açtım şimdi o ses arkada biz salonda öyle oynuyoruz ki sanki bir zaferi kutluyoruz. Delicesine hareket etmek istermiş gibi bir enerji patlaması yaşayarak bir sağa bir sola kafalarımızı sallaya sallaya oynadık ki ne kadar süre ayakta kaldığımızı hatırlamıyorum. Ama son anda artık kalbimin atışını hissediyordum ve sakinleşmem gerektiğini fark ettim. Koltuğa kendimi bıraktım, benimle hemen hemen aynı durumda olan sevgilimde durduğuna göre dinlenelim biraz. Böyle de eğlenilmez ama değil mi.. Sonrasında birlikte oyun oynamak istediğimi söyledim. Ne yapabiliriz kendisinin telefondan ara ara oynadığı bir oyunu açtı. Bana oradan anlattı, şöyle hareket ediliyor şuna basarsan bu olur vs. Ben de güzel güzel dinledim. Ama o sırada ya ben sana bunları neden anlatıyorum. Bunun yerine başka bir şekilde de geçirebiliriz zamanı dedi.  Ne yapalım elektrikler gelmiş bulaşıkları yıkama görevini üstlendim. Tabii sadece kendi yediklerimiz yok. Dolayısıyla elim biraz dolu. Bu sırada Mert cipsten çıkan hediye kağıdını benim telefonumdan uygulamasını indirip internet yükleme peşinde.. O işi halletti arka planda Türk Sanat müzisyenleri eşliğinde türküler çaladursun. Şimdi baktı bu yıkama işi  bitecek gibi değil. Ben yardım edeyim diyerek işe girişti. Ve fark ediyoruz ki aslında evde bulaşık makinesi var. Biz neden bununla uğraşıyoruz o zaman dedik ama başladığımız işide bitirmeden çıkmayalım diyerek son ana kadar uğraştık . Son toparlanışı da sevgilim yaptı diyebilirim. Şimdi evden çıkmak zorundayız. Çünkü sevgilimin yetişmesi gereken bir akşam yemeği var. Saat beş buçuğa geliyor. Geç kalmasını asla istemiyorum. Olabildiğince hızlı hareket ettim. Onu kapattım mı, bunu aldın mı, şunu taktım mı, bunu giydim mi derken kendimi arabanın içerisinde buldum. Yolları olanca hızıyla geçerken bir ara kafamı yan tarafa çarptım. Dikkatli olmam gerektiğini söyledi. Ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Hızlı sürüyordu ve yollar virajlıydı. Emniyet kemerimi taktım. Ayağımın altında yani önümde kocaman bir çöp torbası ve yoldayız. Giderken video çekmeyi de ihmal etmedim. (Daha sonrasında kısa kısa birleştirip kendimize küçük video kolajları yapıyorum.) Bizim evin oradayız. Hızlı bir şekilde arabadan indim. Son söyleyeceklerimi söyledim ve yaklaşık bir 15 dakika sonra Mert gideceği yere varmıştı..Bugün de böyle biraz erken ayrılmış bulunduk.

19 Mart 2023 Pazar
Sabah onu ben aradım. Bugün sınavım var ve beni sınav yerine o götürecek. Sekizde geldi.. Yaklaşık iki saatimiz var. Dün bana sen sınavdan çıkana kadar arabada izlemelik film öner demişti. Benimde aklımda birkaç bi şey vardı. Ama sonra düşündüm ki onlar uzun ve birlikte izlesek daha iyi olacak. Hem altyazılı büyük ekranda seyretmeli o yüzden. Önce yolumuzun üzerindeki açık olan bir pastaneye uğradık. Pizza poğaça ve külahlı tatlı aldık. Okulun olduğu yere geldik. Hava bulanık ve yağmur ara ara yağıyor. Arabayı nereye park etsek diye düşünürken birkaç bi yer bulup geri çıktık. Sonra yakınlardaki markete uğradık. Bi üst sokakta bulunan binaların önünde yer bulup oraya çekti sevgilim. Şimdi küçük bir kahvaltı yapalım. Mert'in uykusu var. Biraz sınav üzerine konuştuk. Saat dokuzu geçerken araçtan indik ve şimdi  okulun girişine doğru yürüyoruz. Giriş kapısının önünde bulunan yol tıkalı.. araçlar yavaş yavaş hareket ediyor. Haliyle kalabalık. Ve ben içeri gireceğim küçük bi veda. Beni bıraktı. (İlk kez beni  sınava getirdiği zaman sadece arkadaştık. Ve o günde okulun önüne kadar gelip son bir moralle beni bırakmıştı. Düşünüyorum da geçen zaman benden ya da bizden ne aldı veya getirdi. O günde yine aynı sıcaklık ve samimiyetle beni uğurlamıştı. Görünürde tek bir fark vardı belkide giderken öpmemişti beni. Şimdi karşımda duran Mert benim için aynı kişi değildi. Artık o benim nelerim olmamıştı ki ne çok rolü vardı hayatımda. Neler üstlenmişti bana karşı öyle. Ve kurduğumuz o bağ.. tarifi olmayan. Benim sadece arkadaşımken bu raddeye kadar geleceğimizi hayal edemezdim. Geçmişte o gün beni gönderirken mesela tahmin edebilir miydim.. Dürüst olmak gerekirse onun arkadaştan daha fazlası olduğunu hissetmiştim. Belkide böyle böyle onunla yakınlaştık. Bu durum tek taraflı değildi. Ben de adım attım o da..ve bu bi sarmal gibi dönerek kendini tekrar etti. Neticede ilişki içinde bulduk kendimizi. Bana ne getirdi içerisine çok cümle katabileceğim bir soru başka bir yazımın konusu olabilecek kadar.. Birlikte olmak bize ne getirdi sorusu ise tek bir kalemde söyleyecek olursam, anlam kattı diyebilirim.)
Sınav bitti. Ben binadan ayrıldım tam bahçe kapısından çıkıyordum ki Mert pusuda bekleyen sevgilim. Beni hemen kaptı. (Bu gibi hareketleri aşırı hoşuma gidiyor.) İnsanlardan uzaklaşıp bir an önce arabayı varmak için hızlı adımlarla yürüdük. Şimdi Metro markete uğrayalım. Bizim ordan aldığımız bereketli bir kuruyemiş paketimiz var. Biraz da çikolata alalım. Şimdi yemek mi yesek..Olur aslında, tavuk tantuni yemeye gittik..Ve çıktık eve geçiyoruz. Bugün onunda sınavı var. Zamanımız pek yok. Arabada bi konu üzerinde kısa çaplı bir gerginlik oldu. (Benim kıyas yapmamı istemiyor. Dikkat etmeye çalışıyorum. Konu bu değildi ama o öyle anladı ve giderken biraz kırgınlıkla ayrılmış bulunduk.) O eve geçip ardından hazırlanıp sınavına gitti. Sonra akşamına konuştuk tabii bugünkü olayı.
Ben neresi için rahatsız olduğumu yanlış anlaşıldığımı vs ifade ettim. O da konu nezdinde niyetinin ne olduğunu yazdı. Ve sonuç olarak birbirimizden özür diledik. Sonra araştık. Ve gece on ikiyi geçerken artık içimde herhangi küçücük dahi olsa pürüz kalmamış bir şekilde uykuya daldım..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top