HAYATIMI ADADIM

Daha Nicelerine / 21-22-23 Nisan 2023 /


|Cuma
Saat 12.30'a doğru buluştuk. Elimde birden fazla çanta önümüzdeki iki gün boyunca birlikteyiz. Bu gerçekten heyecan verici. Bakalım neler bekliyor beni. Arabaya bindim eve bir şeyler almak için alışveriş yapalım. Antares'deyiz kapılar yeni açılıyor olacak ki bir kalabalıkla beraber girdik içeri. Mağazalar yeni yeni kepenklerini kaldırmakta. Üst katta bulunan sosis ekmekten ayaküstü yerken bu sırada migrosun açılmasını bekledik. Ve içerdeyiz ne alalım diye şöyle bir göz gezdiriyoruz. Kivi kurusu gördü sevgilim, tadına baktık fena değil. Çok şekerli diyordu ama alındı. Ve çıkış. Çiğ köfte yiyelim fakat geçenlerde gittiğimiz çiğ köfteci abimiz kapanmış. Tabii Mert'in aklında başka bir yer daha var. Kendisinin lise yıllarında kantin pahalı olduğu için diğer öğrenciler gibi gitmeyi tercih ettiği, okulunun karşısında bulunan yerdeyiz ve ben çiğ köftemi yerken satıcı abiyle olan tabii ki geçmişe yönelik küçük bir sohbet. Birkaç isim saydı.. onlar geliyor mu gelmiyor mu satıcı abimiz de çok hatırlayamadığını söylüyordu. Yorumum, gerçekten işinin hakkını  veren bir yerdi ki lezizdi. İçerisinde bol  yeşillik vardı. Acısı da istediğim gibi hiç yoktu. Artık bence eve geçebiliriz ..Bu kadar hareket yeterli.
Eve çıktık, direkt olarak bütün eşyalarımı tek bir yere yerleştireyim.. Onun severek oynadığı oyunu birlikte oynayacağız. Kuzenlerinden birini aradı onları da dahil etmeye çalışıyor. Kaybettik sorun değil. Yeniyim sonuçta alışma sürecindeyim. O yüzden takıma pek bir katkım olmadı. Acıktık mı ne..
dolapta sevgilimin annesinin yapmış olduğu sütlaçlar var ve ebegümeci otundan bir yemek yanına da tarhana çorbası..  çorbaya baktığımda ilk gördüğüm şey yoğurtlu klasik çorba diye düşünmüştüm. Kendisi annesini aradı ve sordu içinde bulunan malzemenin tarhana olduğu bilgisini teyit ederken mutlu.. Çünkü iddiaya girmiştik ve yapmak istediği şey birazcık acı vericiydi ve benim asla yapmak istemediğim .. dolayısıyla bunu kabul etmek noktasında açıkçası kendimi kötü hissettim. Ben kendimden emindim ve sonucun böyle çıkacağını tahmin etmemiştim. Neyse ki iddia havada kaldı. Kendi söylemiş olduğu şeyi yapmaktan vazgeçti ya da en başta zaten böyle bir şey yapmayacağını bilerek ortaya söylemini koymuştu. Şimdi yemek masasındayız saydıklarımı yiyoruz. Birazcık da sohbet tabii akşam oluyor ve en güzeli televizyon karşısına geçip Netflix'ten bir şeyler seyretmek
. Nasıl yapsak acaba benim izlediğim ve çok beğendiğim türden birini mi seçsek yoksa daha öncesinde seyretmiş olduğun senin hoşuna giden bir dizi ya da film mi.. düşünelim karar vermeye çalışıyoruz ve ikinci seçenek gerçekleşmiş oldu. Sahil güvenlik isimli bir filmi seyrediyoruz ve bitti uyusak mı uyumasak mı biraz da geç olmuş gibi..
|Cumartesi
Sabahın saat altısı gözümü açmışım bu kadar erken kalkmamın nasıl bir nedeni olabilir ki.. biraz uyanık kaldıktan sonra  sabahın halen erken saatleri.. Güneş odanın penceresinden içeri ışıklarını gönderirken fırına gidip bir şeyler alabiliriz diye düşünerek hazırlandık. Onun öncesinde marketi aradık ama uzun çalışlar boşa çıktı. Açan olmadı. Bizde çıktık fırındayız ki açıkmış burası.. ıspanaklı patatesli ve kıymalı börek aldık. Tezgahta duran tatlılardan portakal parçacıklı olan fena görünmüyordu. Tadına bakalım  bitterliymiş ,hoşuma gitti. Biraz ondan alalım biraz da şu dışında farklı bir renk olan sanırım limonlu olandan. Ama sonrasında tadını pek beğenmedik.
Eve geldik üzerimizi değiştirelim, benim biraz midem ağrıyordu ve gerçekten canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Mert'in bak o kadar yumurta kırdım, sofra hazırladım gel ye ısrarına karşı.. ben de şimdi onun yanındayım ve yavaş yavaş yemeye çalışıyordum .. her ne kadar midem bulanıyor olsa da en azından birkaç lokma bir şey mideme gitmiş olacaktı .. Tabii az uyumanın getirisi olarak yedikten sonra bir uyku çöktü ve uyumuşuz kalktığımızda öğlen olmuştu. Sonra salona geçtik televizyondan bir şeyler açalım. Bu sırada sevgilim de telefondan ne yesek diye listeye bakıp benimle paylaşıyordu. Sipariş verdi bu sırada kapı ara ara çalıyordu. Gelen ise çocuklar.. Sevgilim bir elinde şeker kabıyla onları karşılarken ikişer tane alın diyordu.. Ve çalan kapı gelen kurye yemeğimizi getirmiş. Arka planda, yıllar önce izlediğim Kardeş Payı dizisini açtım. İlk bölüm izliyoruz keyfimize diyecek yok .. bir bölüm bitmek üzere .. biz de bir hayli doyduk. Şimdi toparlama vakti akşama doğru dışarı çıkabiliriz ve hazırlanıyoruz. İstikamet Altın Park gittik nasıl kalabalık ama bu kadar insan çoluk çocuk herkes bizim gibi hava almaya çıkmış. Oyuncaklar dolu ve dondurma satan yerler kuyruk olmuş bile . Yolda  giderken sağ tarafımızda bulunan bir atış poligonu çevresinde de erkek çocukları özellikle.. meraklı gözlerle oradaki oyunu izliyorlar. Mertin de  dikkatimi çekmiş, bir anda oynayalım diyerek durdu . Bende olanı biteni izliyorum ama biraz daha arka kısımdan. Çünkü doğrusu ilgimi çekmiyor. Oynayayım mı ben de dedi.. Sen bilirsin.. tamam. Yanımızda nakit yok. Orada başta bulunan abi ile konuştu ve iban numarası ile gönderdi . Onun öncesinde eline aldığı silahları inceledi bayağı.. şimdi atış hakkı onun.
Ben de arkada onu fotoğraflıyorum. Ödül şu ki beş tam atışta veya diğer silahla tam on atışta anahtar veriliyor. Bir iki atış derken hiç biri hedefe değmedi . Tamam bir daha yapalım..  sıradayız halen kalabalık. Tekrar gönderdi parayı ve bir daha atış yapacak. Bu sefer diğer silahla ve yine olmadı en son videoya çekmişim. Daha sonrasında tekrar tekrar izledim gülmekten yarılıyorum.. Videoda sevgilimin ağzından dökülen cümle sizin bunlar bozuk, para tuzağı ..Bir hayli sinirlendi ben onu anlayabiliyorum. Daha sonrasında da bunun üzerine birkaç defa konuştuk. Şöyle ki hiç kimse 5'te 5 ve 10 da 10 yapamaz .Çünkü orada bulunan kendi adamlarından biri bile atış yaptığında arka arkaya atışlarında sekip hedefi vuramadığı oldu. Bu tarz oyun yerlerinin her zaman için satıcısına kazandırdığını düşünmüşümdür. Daha sonrası için bir karar aldık böyle bir durumla karşı karşıya gelirsek şayet oyun oynama noktasında sevgilim ne kadar ısrar ederse etsin onu durduracağım, yapma diyerek bu günü hatırlatacağım . Daha dikkatli olacağım.  Birkaç dakikalık bir eğlence için 58 tl'mizden olduk ve bu hiç hoş değildi.. Oradan uzaklaştık şimdi arabamıza doğru yürüyoruz. Sevgilim konu hakkında kendi bilgilerini bana aktarıyor. Çünkü kendisi askerdeyken ve başka zamanlarda da atış yaptığını ve bu konuda iyi olduğunu söylüyor. Ona inanıyorum.. onun el becerisinin yüksek olduğunu biliyorum. Neden bir tane bile vuramadım noktası soru işareti.. Burada gerçekten bir hainlik mi vardı.. cevabı ile beraber kendine yer edindi zihnimizde. Sonrasında kendisini biraz iyi hissetsin diye torpidodan çıkardığım çikolatayı paylaştım onunla. Bazen kendimi bir ebeveyn gibi hissediyorum. Bu durum benim için eğlenceli. Çünkü karşımdaki, hakkını isteyen ve savunan, bir yerde yanlış görüyorsa buna ses çıkarmaktan geri durmayan, cesur ve bir o kadar da afacan tatlı mı tatlı ve daha birçok özellikleri olan bir çocuk. Onun başında durmak bana iyi geliyor. Sıkılmıyorum hiç, hep bir macera hali ve aksiyon. Yoldayız öncesinde spor kulübünden hocalarıyla gitmiş olduğu ve kivili oraletini çok beğendiği bir mekan var. Arabayı park edecek yer var. Lakin mekana girmemiz ile çıkmamız bir oldu. İstediğimiz içecek kalmamış. O zaman dondurma yemeye gidelim.. arkadaşının mahallesinde bulunan bir dondurma dükkanı var küçük , temiz aynı zamanda sade.. oradan ikişer top dondurmalarımızı aldık. Yol kenarında kaldırımın üzerinde biraz adım atalım dedik.. üst geçite çıktık yine sevgilimin çocuk halleriyle baş başayım. Birkaç zıplama dur yapma falan dememe kalmadı artık gidelim modundayım.  Biraz aşağı sokaklardan birinde tur atalım. Bu sırada da yeni çıkmış şarkılar var onları açayım ben.. dinleyelim ki zaman geçsin. Turumuzu tamamladık eve dönme vakti. Bugün. burda ki son gecem. Aslında eve erken döndük, tabi geç dönüp de dışarıda ne yapabilirdik ki diye de düşünmüyor değilim. Sevgilimin bir gitarı var.. eline aldı ne çalmamı istersin diye sordu.. Birkaç tane isim saydım hemen açtı internetten akorlarına basıyor deneme aşamasında bir iki derken bakıyorum.. gerçekten yapabiliyor sadece biraz daha üzerine gidip çalışması lazım. Aslında tip olarak belki bi grubun gitaristi olabilecek potansiyel var, hani eline de yakışıyor mu evet. Bana verdi ben biraz tın tın tın ama olmuyor çünkü eskiden  kullandığım flüt dışında tek müzik aleti ukuleleydi ve her ne kadar telli bir çalgı olsa da gitarla çok bi alakası yok bence ve elime büyük gelmesi de cabası.. Şimdi tekrar sinema keyfi o mu bu mu ve sevgilimin daha öncesinde izlemiş olduğu Yılmaz Erdoğan'ın başrollerinde oynadığı Kin filmini izliyoruz . Yanında da çekirdek kola.. izlerken hikayenin içerisine çok girdim ve gözlerimden yaşlar süzülüyordu yine yanımda Mert bana sarılıp ne oldu niye ağlıyorsun soruları ile beni anlamaya çalışırken gözlerimden yaşlar aktı gitti . Film bittiğinde zihnimde olay örgüsü tak tak diye yerine oturmuştu. Üzerine bir tane daha izleyecek enerjim yoktu. Ne yapabiliriz, uyumak istemiyorum. O zaman oyun oynayalım. Gecenin saat ikisi ve yarını düşünerek uykuya dalıyoruz.
|Pazar
Sabah uyanmamızla başlayan günümüz aksiyonlu bir şekilde devam etti .Evden bir an önce çıkacaktık ve ben eşyalarımı toplarken gerçekten anda kalmanın ne demek olduğunu tekrardan iliklerime kadar hissettim. Orada o mu vardı burada bu mu vardı.. salonda en son yere dünkü yediğimiz çekirdek kırıntıları dökülmüş . Hemen onu yok etmem lazım . Masanın üzerini sileceğim çiçeği de geri koyacağım derken kaç dakika sürdü hatırlamıyorum . Ve çöpleri de dışarı çıkarmak suretiyle eline alan sevgilimle beraber artık evden ayrılma vakti gelmişti. Şimdi bahçeye doğru yola çıkıyoruz. Sabahın erken saatleri lakin marketler açılmış. Uğrayalım bakalım yumurta ve sucuk aldık ve ekmek  doğal ürünler satan bir yerden. Markete uğramışken sevgilimin gözüne çarpan katlanır masayı da alalım mı ..Çünkü artık yaz geldi ve biz pikniğe gidersek şayet sandalyelerimiz var fakat yiyeceklerimizi koyabileceğimiz bir masa arayışındaydık ki bundan kaç ay önce girdiğimiz bir yerde plastik  masanın fiyatını öğrendikten sonra jet hızıyla çıkmış ve bir daha masa arayışına girmemiştik. Bur da bulmuşken ucuz hem de yükseklik olarak istediğimiz gibi kaçırmamalı .Zaten görünürde bir tane kalmış. Onu da biz aldık ve arka bagaja koyuldu .Bahçe yolunda devam ediyoruz ki vardık. Hava soğuk ve soba yakma  görevini üstlendim .En alt kısma kömür doldurma üzerine odun ve karton bu üçleme tamam ama kartonları çok belirgin bir şekilde yerleştirmediğim için yani olması gereken odunun çevresine yerleştirmekmiş.(Sonradan sevgilim yardıma geldiğinde söylüyor.) Dolayısıyla yaklaşık bir on beş yirmi dakika kadar abartısız uğraştım diyebilirim .Sevgilimin yardım edeyim mi çağrıları üzerine kendisi geldi işe el koydu ve temiz bir iş çıkartıp alevler sobanın içerisinde gözümü alırken .Isınmaya başlamıştım .Kahvaltı hazırlayalım .Mert bu işi hemen alıverdi. Bu konu daha sonrasında dile getirilecek ve ben her seferinde neden yemek hazırlayan taraf oluyorum diyerekten bana karşı cümle sarf edilecekti ..(Ben kendimi mutfak konusunda geliştirmek istiyorum .Fakat o an için belki üşengeçlik belki başka bir neden elimi sürmeme engel oldu .)
Sucuklu yumurta hazır. Kahvaltı faslı bitti. Film izlemeye devam edelim ama ondan önce ben de telefon konuşması yapıyorum .O sırada sevgilim de telefonla oyun oynamakla meşgul .Biraz şarkı dinleyelim .Mert in bilgisayarında olan Matrix izlenebilir. Daha öncesinde baştan sona kadar izledim mi hatırlamıyorum. Ama anlamadığım için üzerine çok düşmediğim bir yapıt. Sevgilim izlemiş anlamış ve izlememi tavsiye etti .Ben de neden olmasın diyene kadar birazcık uğraştı fakat kazanan o oldu .Ekran karşısındayız .Yaklaşık bir saat kadar izledik izlemedik bu sırada yediğimiz cips ve benim içtiğim meyve suyu üzerime bir ağırlık çökmesine sebep oldu .Bi yatmışız ki üç saat geçmiş. Ben uyandığımda sevgilim hala uyuyordu .Aslında uyandırmak istemedim ama akşam olmak üzereydi ..Hemen rutin topladım her yeri. Tamamıyla hazır olduğumda artık onu da uyandırma vakti .Daha fazla kalmadan çıktık yolda orada burada yemek yiyelim mi soruları geldi fakat ben onun eve erken gitmesi gerektiğini düşünüyordum .Bu yüzden soruların cevapları olumsuzdu .

Bu iki günde aslında çok şey yaptık .Arada telefonuma uzanıp fotoğraf çekme gibi bir eylemde bulunsam da anın tadını çıkarmak daha tatlı geldi .Ben de bıraktım kendimi .Dolayısıyla elimde sadece bir iki tane fotoğraf var.

Ben ilk defa bu kadar güzel bir bayram geçirmiştim. Senden de aynı sözleri duymak hoşuma gitti. Abartmıyorum hayatımda geçirdim en iyi bayramdı ve yıllar geçse de belki her zerresini hatırlayamayacağım ama seninle yaptıklarım küçük de olsa yaşanmışlıklar gözümün önüne gelecek ve pıt pıt yaşlar süzülecek. Anlıyorum ki evet hayat sadece yaşadıklarımızdan ibaret bir başkasının değil kendi gözlerimizden gördüklerimiz, kendi kulaklarımızdan duyduklarımız ve kendi derimizle acı veya tatlı hissettiklerimiz.. Bütün bunların iyi hali işte belki de dünyada cennet dedikleri yer oluveriyor. Yer yer kahkahalarımızla yer yer tatlı kapışmalarımızla ve duygu değişimlerime rağmen benimle başa çıkabildiğin için , birbirimizle iletişim esnasında doğru kelimeleri seçme noktasında birbirimize karşı dürüst , kırmadan incitmeden ve en önemlisi sevgiyi dilimize çok da güzel kelimelerle dökerek ifade edişimizi kutluyorum .Bence biz seninle aynı dilden konuşuyoruz. Birbirimizi yan yana iken çok daha iyi anlıyor ve olup biteni çabuk kavrıyoruz. Bazen şaka yapıyorsun anlamakta güçlük çekiyorum ama hemen şaka olduğunu söylediğimde sorun kalmıyor. Süreç içinde, ne söylediysem bir masa tenisi tahtasında gibi çat çat karşılığını buldu ve sen de ne anlattıysan aynı şekilde . İşte bu yüzdendir ki seninle birlikte var olmak, yan yana olmak anlaşılmak ve anlaşıldığını hissetmek bende doğru insan tanımında büyük yer kaplıyor .
Sevgilim ben seninle aynı evde yaşamaktan gerçekten keyif aldım .Belki kısa sürdü ama bu küçücük prova bana ilerisi için gerçekten doğru kararlar verdiğimi bir kez daha gösterdi. Seni dışarıdayken ve içerideyken yani aslında dışarıda insanların içinde ve evde tek başına baktığımda arada çok bir fark olmadığını gördüm .Hatta ev halini daha çok sevdim diyebilirim. Çünkü bazı insanlar vardır dışarıda bir role bürünüp oynamayı tercih ederler ve evdeki halleri tanınmayacak kadar yabancıdır. Sen öyle bir insan değilsin .Bana karşı davranışların o kadar içten ve samimiydi ki bunu tüm benliğimle hissettim. Seninle yaptığım her aktiviteden oyun oynamaktan dışarıda el ele tutuşup yürümek veya sadece oturup tavanı seyretmek ..Bunların hepsi seninle güzelleşti ve sonunda o zamana bir anlam kattı geçen dakikalar her seferinde aleyhimeydi .Çünkü sonunda bitecekti ve bitmesini asla istemediğim bu günler ne yazık ki her güzel şey gibi sonlandı .Senin yakınında olmak gözlerinin içine bakabilmek ve bunlar artık yemek ve su kadar temel bir ihtiyaç olduğunu hissettiğim bir özlem bıraktı arkasında .. bu saatten sonra  ihtiyacım karşılanmadığında nasıl başa çıkabileceğim hakkında hiçbir fikrim yok. O yüzden uzun süre birbirimizi görmemek gibi bir durumla karşılaşmamayı diliyorum ilerisi için .Gelecekte yakın zamanda veya uzak hiç fark etmez , bu tarz deneyimleri daha çok yaşamayı temenni ediyorum. Şu da bir gerçek ki benimle geçirdiğin zamanın en iyi şekilde akması için her şeyi yaptın. O yüzden teşekkür etmek istiyorum tekrardan
Sen olduğun için, benimle olduğun için  birlikte olduğumuz için mutluyum.
Daha nice bayramlara yan yana
Sevgiyle kal..
Sevgilin S'

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top