HAYATIMI ADADIM

Çıkış ve İniş / 27-28-29 Nisan 2023 /

27.04.2023 |Perşembe

Bu sabah işe gitmeden önce sevgilim bana uğradı . Yaklaşık bir saat kadar kaldıktan sonra ben eve o ise işe geçti . Gün içinde ben dışardaydım . Hava yağmurluydu .Mesajlaşmaya devam ettik .Fırsat buldukça ona yaptıklarımı an ve an yazdım. Akşam eve erken geldim. O da işten direk evine geçmişti.  Kısa sürede olsa onu görmüş olmak bana iyi geldi. Bu durum tüm günümün de iyi geçmesine vesile oldu.

28.04.2023 |Cuma

Sabah geldiğinde bana poğaça getirmiş . Dün kendi elleriyle hamur yoğurduğunu söylemişti. Birazı zeytinli birazı da patlıcanlı. Kahvaltıda bi güzel yedim. İçi ve dışı yumuşacıktı . İçindeki malzemelerde baharatı ve tuzu ayarındaydı . Dışardan aldıklarımızdan kat ve kat lezizdi. Sevgilimin, mutfakla arası yemek yemeyi sevdiği kadar bu tarz işlerde de marifetli . Bu şekliyle hayatın farklı alanlarında el becerisinin olması herkeste rastlanacak bir özellik değil. Onun elini attığı hemen her işten de başarılı bir şekilde çıkıyor olması takdirlik . Bazen şaşırdığım oluyor. Onca konuyu nerden biliyor ve nasıl ne ara öğrendi..Kendini geliştirmiş belli ki. 

Bir başka nokta da sevgilim tarafından bir bebek edasıyla seviliyor olmak. Sözleri ve hareketleriyle bana bakan ve beni besleyen bir rol almıştı bugün . Onun tarafından böyle sevilmek çok hoşuma gidiyor . Bana göre sevginin en saf hali .Bu durum beni ona çok daha yakın kılıyor .Hele bir de birbirimize söylediğimiz o değişik lakaplar özel olduğumu hissettiriyor. Eve geldiğimde ruhumda adeta bir dans gösterisi vardı.  Sevilmek hele de bu şekliyle insanı hiç olmadığı kadar canlı ve hafif hissettiriyor . Gün bitmesine yakın yanıma tekrar geldiğinde bu seferde çikolatayla dönüyordum evime. Az durmuştu  .Olsun onu kısa sürede olsa görmüş olmak bugün için kafiydi  .Evet bana yetmedi her zaman ki ama yarın yine buluşacaktık.

29.04.2023 |Cumartesi

Pikniğe gitmek için sabah yola çıktık .Daha öncesinde gitmiş olduğumuz ,fakat sadece manzarasına karşı oturup evden getirdiğim patatesli böreği yiyip fotoğraf çekindiğimiz Çubuk Barajına o tarihten bu yana şimdi bir kez daha gidiyoruz. Önce mangal yapmak için bazı malzemeler aldık ve birazcık yol kat ettikten sonra ,gideceğimiz yere vardık. Giriş ücretini ödeyip piknik yapılacak alana doğru yöneldik. Sadece biz ve güvenlik vardı. Hava soğuktu ve rüzgar esiyordu. Malzemeleri oturacağımız yere taşıdım. Ardından Mert işe girişti . Ben de o sırada hazırlıklarımı yaptım .Öyle ya da böyle bir şekilde yemeğe oturduk yiyoruz ve birazdan başlayacak olaylar silsilesi önümüzdeki birkaç günü benim açımdan berbat edecekti .Önce sevgilimin annesi aramıştı .O sırada Mert'in bana şöyle yap ve de gibi bir takım cümleleri üzerine ben o an yapmak istemedim .Ardından telefon kapandı ve neden yapmıyorsun gibi küçük bir tartışma  yaşandı .Biz konuşmaya  devam ederken bir kız ismi. WhatsApp'tan art arda mesajlar yazıyor ve arıyor aynı zamanda. Mesajlarında Mert yardımına ihtiyacım var gibi birtakım cümleler sarfediyor. Bunu gören benim, kan beynime sıçradı . O bi anda odak noktasını benden çekip ekrana odaklanıp mesajlaşa dursun, ben geri çekildim ,onun yanından ayrılıp masanın karşı tarafına geçtim .Közlenmiş patates vardı elimde yiyordum, bıraktım masaya. Arkadaşım aramıştı ona geri dönüş yapmak istedim. Ayağa kalktım önce çeşmeye elimi yıkamaya gittim. O sırada sevgilim buraya gel diyordu . Ben ise elimi yıkayıp dönecektim ki baktım arkası dönüktü zaten ,elindeki cep telefonuyla ilgilenmeye devam ediyor. Bende  yürümeye başladım yürüdüm ve yürüdüm. O sırada Mert aradı. Ben telefonla konuştuğum için onda meşgule düşmüş  oldu. Konuşmam bitip yürüyüşümde tamamlanınca yanına gelip eve gitmek istediğimi söyledim. Bunun için arabaya yöneldim. Toparladık ve yol boyunca hiçbir şekilde konuşmadan geldik . En son kapıyı kapatıp çıktığımı hatırlıyorum. Ardından da eve gittim. Yaşadığım bu olayı zihnimde evirdim çevirdim. Önümüzdeki bir buçuk gün boyunca zor zamanlar geçirdim. Tabii daha sonrasında öğreniyorum ki Mert bu zaman diliminde dışarı çıkmış arkadaşıyla oturmuş, ailesi ile bir yerlerde bulunmuş . Bu bilgiyi öğrendikten sonra bir kez daha kırıldım .Yaptıklarımın aslında sadece bana zarar verdiğini karşı tarafınsa o kadar umrunda olmadığını düşündüm. Bu zulüm gibi geçen bir buçuk günde yaşadıklarımı anlatabileceğim herhangi bir kimse yoktu. Zaten anlatmak istemezdim . İlişkilerden öğrendiğim en can alıcı noktalardan bir tanesi de ne yaşanırsa yaşansın üçüncü bir kişiye bunu anlatmamaktı . Şayet anlatılacaksa da üstünkörü, ayrıntıya girmeden çok dillendirmeden ifade etmekti. Bunun benim yararıma olduğunu biliyorum. Daha sonrası için, hem ilişkide bulunduğum karşı tarafı hem de kendimi ne yaşanırsa yaşansın günün sonunda koruduğumu da. Dolayısıyla ben de içimden geçenleri yazdım. Sevgilime de mesajlar attım. Pazar günü sabahtan başlayıp akşama kadar durmaksızın zihnimde döndürdüğüm olayı kendi açımdan, onun açısından ifade ettim. Fakat bir muhatap bulamadım. İlişkide inişler ve çıkışlar olabilir. Bu zamana kadar yaşadığım bazı travmatize olaylar vardı. Beni gerçekten derinden etkileyen.. pazar günü yaşamış olduğum olay da ömrümün sonuna kadar unutamayacağım bir deneyim olarak kendi hikayeme eklendi . Şunu da belirtmem gerekir ki sevgilim kendi de kabul ediyor , zor bir insan . Bu hayatta sevdiğini sever ama sevmediğinde veya nefret ettiğinde sevgilisi bile olsam en olmadık can alıcı şekli ile yaklaşır ve sen kendini o kadar çaresiz hissedersin ki. Karşı tarafla iyi olduğunda gerçekten en iyisi, kötü olduğunda ise en kötü insan oluyor. Haliyle onun bu iki ayrı kutbuna yakından tanıklık etmiş biri olarak kötü kısmıyla baş etmek o kadar zordu ki..Yaşadığımız olay içerisinde bilinçli bir insan olarak ne yapabilirimi sorguladım .Onun hiç görmediğim tarafıyla karşılaşmış olmak ve ne yapacağımı bilmiyor olmak beni iliklerime kadar çaresiz hissettirdi .Tüm bunların içerisinde ben sadece ağladım saatlerce. Geriye ne kaldı sorusu ise bir şekilde orta yolu bulduk ve barıştık. Yoldayız devam ediyoruz  .Umarım bir daha sevgilimin bu yüzüyle karşılaşmam .Yaşadıklarım tabiki buraya yansıttıklarımla boy ölçüşemez ama olabildiğince özet şekliyle aktarmaya çalıştım. Bu üç günde, önce zirveye çıktım sonra da tepetaklak aşağı indim. Bu durum canımı bir hayli acıttı. Ama bu his zamanla geçecek biliyorum. O yüzden yazıyorum, yazdıkça içim rahatlıyor ve bırakıyorum birçok şeyi geride..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top