29.05.2023 |Pazartesi
Gece telefonda konuşurken farazi olarak verdiğim bir örnek üzerine tartışma yaşadık. Aslında çok konuşmadık telefonu kapattı. Daha sonrasında aradığımda kendimi açıkladım, mesaj attım. Öyle söylemek istemediğimi dile getirdim. Sonrasında gecenin ilerleyen saatleri olmasının da etkisiyle uyumak istiyordum. Sabahın erken saatlerinde kimsenin beni rahatsız etmesini istemediğim için telefonu uçak moduna aldım. Ve yaşadığım olayı düşünerek, gözümden yaş damlarken uykuya daldım. Bu sırada yani ben telefonu kapattıktan sonra Mert beni defalarca aramış ve sabaha kadar onlarca mesaj atmış. Bunların içerisinde kendisini açıklamakla birlikte, bana karşı olan duygularını ifade etmiş. Ben ise sabah sekiz gibi uyandım. Zihnimde aynı düşünceler.. Ayağa kalkıp biraz hareketlendikten sonra telefonun uçak modunu kapatıp, internetimi açtım. O mesajları bir bütün halinde görünce ve birçok cevapsız çağrı..  ne olduğunu anlamaya çalışırken,  telefondan hemen arama yerine girip Mert'i aradım ve mesajları doğru düzgün okuyamamıştım bile.. acaba çok kötü bir şey mi yaptım ve ben bunu nasıl yaptım şimdi ne olacak diye düşünürken, içimden hüngür hüngür ağlama isteği geldi.. Şöyle ki onunla yaşadığım ilişkimde kendime hakimiyet kurmak noktasında zorlanıyorum. İçimde ne varsa dökülüveriyor ve bu durumun önünü kesemiyorum. Yine ağlamakla ne yapacağını bilmemek arasında bir haldeyken. Ben geldim buradayım seni dün bıraktığım yerdeyim diyordu telefonun diğer ucundaki ses. Hemen ayağa kalkıp olduğum şeklimle hazırlanmadan direkt olarak evden çıktım. Hızlı adımlarla yürürken ben ne yaptım.. nasıl böyle bir duruma sebebiyet verdim diye kendi kendime kızıyordum. Karşımda sandalyesini açmış otururken beni izliyordu..  kendime bir film senaryosunun baş karakteri gibi hissediyordum. Çünkü bu  normal değildi, bir dram filmi çekiliyordu sahne sırası bende. O sandalyesini toplarken bende arabaya geçtim. Mesajları açıp sesli bir şekilde okumamı istiyordu. Okudum. Özür diledim, öyle söylemek istemediğimi dile getirdim tekrar ve tekrar.. Bir daha o konu bağlamında şaka mahiyetinde herhangi bir cümleyi bilinçli olarak kurmayacağımı düşünüyorum. İnsan öğreniyor ve bu öyle bir süreç ki tam her şey bitti herhalde, buraya kadarmış dediğin noktada, tek başına olmadığını görüyorsun ve karşı taraf bunu görüyor seni alttan almayı yeğliyor. Çünkü duyguları var. Çok net öyle değil mi.. Bir başkası olsa ona böyle davranmayacağını, bu durumun sana has olduğunu hissettiriyor. Bütün bunların ışığında biz öyle ya da böyle barışmış olduk. Fakat bugün ayrı bir gün olarak kaydedilmeli. Çünkü ilk defa  başka bir olay silsilesi yaşandı ki bu sadece benim ve sevgilim okuduğunda hatırlayabileceği bir cümle olarak burada kalmasını isterim. Sonrasında Sanayiye gittik. Çünkü arabanın kontağı ile ilgili bir sıkıntı vardı. Ama tam olarak neyden kaynaklandığını bilmiyorduk. Önce akü ile ilgili bir yerde ölçüm yapıldı. (O dışarıdayken bana dün gece attığı mesajları tekrar okudum, yazarken ki hislerini hissettim derinlerde. Haliyle hüzün kapladı içimi. Yavaşça ve sessizce döküldü yaşlar. Ben istemeden neye mahal verdiğimi gördüm. O benim bu halimi farkettiğinde ise bana üzülme diyordu. Bak geçti..) Derken birkaç yere daha uğradık sevgilim o işlerle ilgilendi. O günün akşamında benim yanıma uğramadı . Başka bir yere misafirliğe gidecekti. Bugün benim için unutulmayacak günler arasına girdi bile..

30. 05.2023 |Salı
Mert'in arabayla ilgili sorunun kontaktan kaynaklandığını düşünerek, sanayiye sabahtan gelmek gibi bir düşüncesi vardı. Beni de alıp gidebileceğini söylüyordu. Olur diyerek kabul ettim. Birlikte sanayideyiz.. ancak öncesinde karnımızı doyuralım diyerek Tostçu Ziver isimli bir yere girdik. Masalardan birkaçı doluydu. Biz yemeyi hazırlayan abinin yakınında bir masaya oturduk. O sırada mekanı süzüyorum. Mert ise yakınlarda kontak işiyle uğraşan birilerinin olup olmadığını soruyordu. Tek bir kişi hazırladığı için biraz beklemek zorunda kaldık. Ama gelen yemeğe değdiğini düşünüyorum. Aldığımız tostlar lezzetliydi. Baharatı yerindeydi, acı değildi. Doyurucuydu aynı zamanda.. Hepsini bitiremeyip sevgilimlede son kalan kısmı paylaştım. Daha sonrasında oradan çıktık. Mert bu mekanla ilgili yorum yapmakla meşgul. Elektrikçiye gelmeden önce birkaç yere daha girdik. Kontakla mı ilgili sorun yoksa başka bir şey mi anlamaya çalışıyoruz. Her gittiğimiz yerde sevgilim, konuyu anlatıyor sorununu dile getiriyordu. İşler bir şekilde tamamlandı. Biz en son elektrikçiye girmiştik ki orada yaklaşık bir saat kadar durduk. İsmini bilmediğim bir takım işlemler yapıldı. O sırada dışarıda çok ani bir yağmur başladı. Bu yüzden ordakiler arabayı biraz daha öne almak durumunda kaldılar. Biz zaten içerdeydik, ıslanmadık. İşlem bittikten sonra da ödemesi yapıldı. Fakat burada işçi ücreti olarak alınan paranın biraz fazla olduğunu düşünüyoruz. Çünkü aslında gözle görülür çok büyük bir değişimde bulunmadılar. Araba içinde bulunan bir parça değişti. Çalışma bağlamında pek bir efor sarfetmediler. Tabii buraya kadar gelmiştik ve yaptırmaktan başka bir seçeneğimiz yoktu. Dolayısıyla bu sorunu da bu şekliyle çözmüş olarak şimdi eve dönüyorduk.. geldik ki yağmur yağmaya devam ediyor. Biz arabanın içinde, yolun sağ tarafında duruyoruz. Sanki daha ilk defa yan yana geliyormuşçasına bir sevgi seli hakim ortamda. Bi şekil, 11 küsur etmişiz saati. Ben eve o işe.. Bugünlük maceramızda bu kadar. Çünkü akşamında arabayı iş yerine bırakmak gibi bir fikri vardı. Bana da mantıklı geldi ki bu şekliyle yarın da görüşebilecektik.

31. 05.2023 |Çarşamba
Bugün ben ani bir planla arkadaşımla buluşmak için dışarı çıkmıştım. Fakat eve erken dönmek istiyordum. Çünkü dünden aslında bugün için düşündüğümüz bir aksiyon vardı. Bununla beraber sevgilimi görmek istiyordum. O yüzden dışarı çıkma nedenim olan buluşmanın ardından ben çok durmayarak eve dönüş yolundaydım. Tabii bizim mahallemize inmedim. Daha aşağı bir durakta inerek Mert'i beklemeye başladım. Öncesinde saat olarak konuşmuştuk. Fakat iş yerinden çıkamadığı için onu birazcık bekledim. O sırada marketin yan tarafında bulunan bir yerde oturuyordum. Hava kapalıydı ama yanımda şemsiyem vardı. Sorun yoktu o yüzden. Onu beklerken ablamla konuştum, telefonda biraz takıldım derken o da işini bitirir bitirmez yola çıkmıştı bile.. Telefonla araşmıştık.. Markete gir diyordu çünkü dışarıda köpekler vardı. Ben girişteki manav bölümünden aldığım çilekler oradaki çalışan abi tarafından tartılırken, bir baktım kapıdan giren sevgilim. Öncesinde ona büyükçe sarılmak gibi bir niyetim vardı. Fakat ortam müsait değildi. O da ortama ayak uydurup reyonlara yönelmişti bile. Hazır yemek bölümüne geldik. Normalde buradan kolay kolay almıyoruz. Maalesef ki anlık olarak yiyebileceğimiz şeyler konserve ürünler oluyor.. Mert konserve sardalya, ben ise ton balığı aldım. Zeytinyağlı ve çiçek ekmek.. marketten çıktık şimdi bunları yiyebileceğimiz bir yer arayışı içerisindeyiz. Yüksek yerlere  çıkıyoruz. Bilmediğimiz yerler değil aslında.. Tepelik kısım var yukarıda manzarası tamamiyle açık orada durabiliriz. Fakat yan tarafında çöpler vardı ve ben bunu görüp dile getiriyordum ki yolun sağ tarafında bulunan yerde durabiliriz. Arabadan inip sandalyelerimizi ve arka bagajda bulunan masamızı çıkarttıktan sonra yemeğimizi yiyebiliriz. Bu sırada şehrin sessizliği çok net bir şekilde gözüme çarptı. Aslında hayatın içerisinde kalabalıkların o tıngırtısındaki seslerin ne kadar da gereksiz olduğunu idrak ettim. Çünkü yaptığımız o an için yemek yemekti ve ona odaklanırken dışarıdaki herhangi bir sesi duymak istemediğimi de gördüm. Bu da Mert ile beraber edinmiş olduğum bir alışkanlık haline dönüştü. Şöyle ki artık bir yerlerde oturmayı tercih ederken oranın insanlardan olabildiğince uzak ve kimsenin rahatsız etmeyeceği sessiz yerler olması önceliklerim listesine madde olarak girdi. O olmadığında arkadaşlarımla buluşurken de böyle. Odaklaklanmışken sessizliğe bana kendi yapmış olduğu ekmek arası sardalyasından veriyordu.. toparlanalım derken Mert'in açtığı birkaç şarkı var dinledik. Tabii bu arada yan tarafta ve arkamızda da yol var yan tarafımıza bir kamyonet durmuştu. Biraz uzağımızdaydı gerçi ama içinde bulunan abimiz kendince bir şeyler dinliyordu ve sesi de bize geliyordu ki bundan rahatsız olan sevgilimin de isteğiyle ordan ayrıldık. Evlerimize döndük..

02.06.2023 |Cuma
Sabah beni 5 dakika görmek için gelen sevgilimi yaklaşık bir saat kadar tuttuktan sonra eve gelmiştim. Fakat akşama doğru ne yemek yiyelim sorusu üzerine tekrar buluştuk. (Şöyle bir olay yaşandı. Ben binadan çıktıktan sonra bir çocuk grubu vardı. Ve aralarından birisi gelip tükürmeye çalıştı. Ben dönüp baktım yüzüne ve tekrar aynı şeyi yaptı  derken ben de o sırada ordan uzaklaşmak için koşmaya başladım. Baktım az ilerde arabada Mert var onun bulunduğu tarafın kapısını açtım. O da santranç oynuyor ve aynı zamanda arkada da bir şarkı açmış dinliyordu. Tabii şaşırdı haliyle böyle bir şey ilk defa yaptım. Neyse durumu anlattım. O da hemen kalktı ne oluyor gibisinden. Benim geldiğim tarafa doğru yürüdü. Ben o sırada arabadayım. Geri geldi birkaç tur attık. Çocukla ilgili iyi şeyler olmamış yani o gittiğinde de düzgün bir şekilde konuşamamış. Bir çocuk daha var onun arkadaşı onu gördü peşine takıldı.. çocuk fazla gidemedi. Mert pencereyi açtı kapıdan indi derken, çocuk bir anda bağırmaya başladı nasıl bağırıyor. O sırada da mahallede bulunan teyzeler durumu gördüler. Birkaçı geldi. Konuşuyorlar ne oldu gibisinden, çocuk hem ağlıyor hem bağırıyor. Bizden korktu büyük ihtimalle . Halbuki sevgilim herhangi bir şey yapmadı. Daha sonrasında ailesiyle konuşmak için bir çocuğun vasıtasıyla babasının yanına gitti. Durumu anlatmış.. zaten olayın başrolündeki çocuk o değildi, onun arkadaşıydı. Mert ile aralarında ne geçti tam bilmiyorum. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşmış olduk. Daha sonrasında eve gelip yaşadığım olayı anlattığım da o çocuğun anneme bile saygısızca davrandığını öğrendim. İyi haber şu ki yakında taşınacaklarmış.)

Bize yakın olan Mert'in de seveceğini düşündüğüm CiğerMatik adlı bir yere geldik. Kimse yoktu biz içeri girdiğimizde..masalar boştu yani. Yedik fakat fiyat çok yüksekti. Büyük ihtimalle isimden kazanıyor kendileri. Yorumları 4.6 larda idi, bunu göz önüne alarak gelmek istemiştim. Bir daha buraya geleceğimizi sanmıyorum. Evet yayık ayran her yerde bulabileceğimiz bir içecek değil. Ama 25 lira edecek kadar da pahalı olmaması gerektiği düşüncesindeyim. Diğer hususta söyleyebileceğim pek bir şey yok. Çünkü ciğerin nasıl daha iyi olabilirini bilmiyorum. Çok tercih ettiğim bir yiyecek değil. Mert'e soracak olursam beğenmediğini söyledi. Oradan çıktıktan sonra haritaya bir yer daha yazdım. Buraya gelmeden önce bilgisayarda harita üzerinden araştırma yapıyordum. O sırada görmüştüm.. Gazi Park. Saatin iş çıkışına denk gelmesi dolayısıyla yolda trafik vardı. Gecikmeli de olsa oradayız. İçeri girdik birkaç tur attık. Daha sonrasında gelebileceğimizi söyledi sevgilim. Çünkü hava her zamanki gibi yağmurluydu. Burası Mangallık bir yer..  Aslında içeride hayvanat bahçesi gibi bir yerde gördüm ama otopark alanına arabayı bırakırsak arabada bilgisayar vardı bunun çalınma ihtimalini göz önüne alarak oradan ayrılmış olduk. Buraya daha öncesinde de gelmiş olan sevgilim, yakınlarda kokoreççiler olduğunu söylüyordu. Konumdan yazdım ama gerek kalmadı bulundumuz yeri hatırladı.. o sokağa girdik. Oradan dondurma alalım diyerek yöneldik marketten dondurmalarımızı alıp çıktık. Eve dönüş yolundayız. Mert hem araba sürüyor bir taraftan da dondurmasını kaşıklıyor. Yine keyfine diyecek yok. Küçük bir yolculuktan sonra her zamanki yerimizdeyiz. Yer çamurluydu..  biraz daha ötesinde bulunan ağaçların olduğu kısma arabayı koyalım dedik. Birtakım  konular üzerine konuşuyoruz.. konu başlıkları başka bir şehirde yaşamak, ilişkiye zarar veren bazı noktalar..ben içinde bulunduğum şehri elbette ki doğduğum ve büyüdüğüm yer olduğu için seviyorum. Ama hep bir başka yerde yaşama hevesi de içimde var. Bu durum gördüm gezdim şeklinde değil de birkaç senelik süreyle yaşamak.. Bununla ilgili fikirlerimi söyledim, bu konu ile ilgili kendi deneyimlerini bana aktardı. Bir başka konu başlığımızda ise bir takım şeyleri eğer tüketirsek bir sonraki aşama olan aynı evde yaşama veyahut evlilik çatısı altına bir şey kalmayacağı ile ilgiliydi. İnternette yazılanları okuduğumu ve bunlardan bir tık etkilendiğimi söylüyordum. Aslında toplumun söylediklerine kafa patlatan bir insan değilim. Yalnızca içinda yaşadığım için merak ediyorum. Bu noktada Mert de kendi düşüncelerini konuları birbirine bağlayarak anlaşılır bir dille anlattı.  Sonrasında da gökyüzünde bulunan ayı görüp birkaç fotoğraf çekindik..ve kocaman bir haftayı acısıyla tatlısıyla bir günlük firesiyle bitirdik.
Daha nice deneyimlere birlikte..
Sevgilin Seda