04.06.2023 |Pazar
Sabahtan buluştuk bahçeye gidiyoruz. Erken saatler olduğu için birçok yer kapalı marketten birkaç malzeme aldıktan sonra eve geçtik. Bir konu üzerinde konuşuyoruz şöyle ki dün buraya gelmişti bu yüzden geleneksel cumartesi buluşmamızı yapmadık. Ben babasıyla birlikte bahçe ile uğraşmak için geldiklerini düşünüyordum. Sırf bu yüzden sıkılabileceğini ve acaba ne yapıyor diye düşünerek günümü geçirdiğimi söyledim.. Halbuki sadece babasıyla gelmemiş hal böyle olunca bunun üzerine neden eksik bilgiye sahip olduğumu sorguladım. Tabii o da bana haklı olarak neden sormadın sorsaydın söylerdim dedi. Bu konu beni geriye dönük haliyle rahatsız etti. Neticede kötü bir şey yapmamıştı veya benim tanımadığım birileri yoktu ortamda. Ama asıl tepkim kendime idi.. Neden sormamıştım veya neden kendime bu durumu dert edinmiştim. (Şunu anlıyorum ki, eğer aynı ortamda değilsem ve zaman her ikimizde farklı bir şekilde akıyorsa.. ben onun ne yaptığı hususunu sorduğumda aldığım cevap anlık olacaktır. Hiçbir zaman karşı tarafın ne yaşadığını nasıl bir ortamda ne ile meşgul olduğunu veya ne gibi olaylarla karşılaştını anlatmadığı sürece anlamam mümkün olmayacak. Benim ki dozunda olmayan bir merak. Onun yanında olmadığım zamanlarda ne olup bittiğini düşünüyorum. Bu öyle bir hal alıyor ki bazen, dün olduğu gibi.. Kendi kafamda olduğunu sandığım olaya inanıp birde üzerine kendimi teselli ediyorum. Babasıyla vakit geçirmesi iyi bir şey. Yaş ne olursa olsun. Aradaki baba oğul ilişkisini güçlü tutmak önemli..ben bunları bu şekliyle zihnimden geçirirken gerçeklik akıp gitmekteydi halbuki. Ta ki ertesi gün olup bana zihnimde gerçekliğini sandığım şeyin gerçekleşmediğini anlatana kadar.. O yüzden biraz karışık duygular hissettim. Neyse ki bir şekilde üstesinden geldim ve normal halime döndüm. Bir daha yaşamak istemem. Gerçeklik sandığım şeyin gerçek olmadığını ve boşuna hayıflandığımı öğrenmek can sıkıcı. Umarım bu durumu zamanla aşabilirim.) Bu yüzden biraz gerginlik, biraz alınganlık derken zaman bayağı bir geçmiş olacak ki öğlen olmuştu. Menemen yapmak için mutfağa geçtim. O sırada Mertte salonda kestiriyordu. Ben onun soğanlı menemen sevdiğini bildiğim için marketten soğan almış ve şimdi bir güzel doğrayıp ocakta kavurmaktaydım. En son yumurta kırma kısmına geldiğimizde ise Mert dahil olarak işi devraldı ve ardından masaya geçip bir güzel yedik. Çok beğendiğini söyledi..Öyle ki en son tavada hiçbir şey kalmamıştı. Yaptığım yemeğin sevgilim tarafından sevilmesi afiyetle yenilmesi ve bunun üzerine övgü almak tabii ki beni mutlu ediyor. Gönül ister ki daha birçok çeşit yemek yapabileyim. Tabii zamanla geliştirilebilecek bir uğraş ki birçok defa burda da değindim bu konuya. Bu zamana kadar çeşit çeşit film ve dizi izlemişliğimiz var. Türk filmi Mavi Boncuk daha öncesinde düşünülmüştü ki ben de notlarıma kaydetmiştim. Koltuktayız salonda Mavi Boncuk filmini izliyoruz zaten çok uzun da değil ve bir baktım ki bitti. Ne yapalım geçen kaldığımız yerden Bizans Oyunlarına devam edelim. Onu da bitirelim. En son sahne ile ilgili küçük bir atışma.. Bak sen senaryoda geçen Maya erkekleri gibi olduğunu söylemiştin fakat görünen o ki aslında onlar masum değiller. Tabii bunu geçen izlediğimiz halinde bana söylerken sonunun bu şekilde olduğunu bilmiyormuştu. Dolayısıyla o an için bu minik konudan nem almış olsam da çok da uzatmadım. Madem buradayız, burayı kullanıyoruz, temizlik faslına geçelim. Ben mutfağı, Mertte salonu halledene kadar bi baktık ki akşam olmuştu bile. Biraz da yatalım diyerek dinlenme moduna geçtik. Fakat akşam saat sekiz ve bugün burada mı kalacağız yoksa evlere mi dağılacağız konusunu netleştirmemiz gerekiyordu. Kalsak kalabilirdik fakat birtakım durumlar ki her daim var olan ve biz ilişkimizi bu şekilde tutmaya devam ettiğimiz sürece de var olacak o şartlar.. Bizi orada kalmamaya itmekteydi ve bu yüzden oradan çıkıp evlere dağılmak üzere yola koyulduk.. Dışarıda bizi şaşırtmayan bir hava, yağmura uzun zamandır mahkum bir Ankara.. Ve evlerimizdeyiz.
Gün içinde ara ara gerginlikler veya dargınlıklar olsa da gün hep güzel bitiyor. Ben artık öyle bir noktadayım ki yan yana kalmak benim için bir ihtiyaç haline geldi. Bu yüzden her ne kadar bunu gerçekleştiremiyor olsakta her seferinde eve döndüğümde içimde, yanında kalmaya devam etmeliyim hep yan yana olmalıyım hissi beni sarıyor sarmalıyor. O yüzden her sarılışımızdan sonra eve geçerken, Hem iyi ki bugün yaşandı. Eğer bu dünyaya bir daha gelsem bugünü bir daha baştan aynı şekilde yaşamak isterdim diyorum. Tabii arada keşke bu şekliyle yaşanmasa dediklerimde olmuyor değil.. Hem de bir burukluk hissi beliriyor içimde. Ben bu durumdan elbette ki şikayetçi değilim. Çünkü biliyorum ki biz olabildiğince şartları zorluyoruz, daha uzun yan yana kalabilmek için zaman yaratmaya uğraşıyoruz. Evet her gün aynı gecenin atmosferini solumuyoruz uzaktayız fakat sesimizle iletişimde kalmaya devam ediyoruz. Çünkü şu an için yapabileceklerimiz bunlarla sınırlı. Bir gün gelecek bunları geride bırakmış haliyle biz birlikte yola devam ediyor olacağız. O günlere kadar böyle iyi ki yaşandı bugün, daha uzun kalabilseydik burukluğuyla devam..
Sevgilin Seda